fbpx

2030’da 600 Milyon Kişi Yetersiz Beslenecek

İklim krizi, aşırı hava olayları, nüfus artışı, salgın hastalıklar, savaşlar ve çatışmalar… Her biri, kapıdaki gıda krizinin dünya üzerindeki ayak sesleri. Üstelik hükûmetler, finans kurumları ve özel sektör, koordineli bir çaba vermediği takdirde, açlığın sona erdirilmesi; kâğıt üstünde anlaşılmış bir madde olmanın ötesine geçemeyecek!

Küresel gıda ve açlık krizi; iklim değişikliğinin en büyük sonuçlarından biri olarak karşımızda duruyor. Tahminlere göre; 2022 yılında dünya üzerinde 691 ila 783 milyon insan açlıkla karşı karşıya kaldı. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) Unicef ve Dünya Sağlık Örgütü iş birliğinde yayımladığı “Dünya Gıda Güvenliği ve Beslenme Raporu”nun güncel verileri; 2022 yılında görülen küresel açlığın 122 milyon kişi artarak pandemi dönemi öncesindeki sayıları geçtiğini gösteriyor. Türkiye’nin de üyesi olduğu FAO, geçen yıl dünya nüfusunun yüzde 29,6’sının yani 2,4 milyar insanın iklim değişikliği, çatışmalar ve salgın hastalıklar nedeniyle gıdaya erişemediğini belirtiyor. Güvenli olmayan gıdalar nedeniyle hastalanan insan sayısı ise her gün 1,6 milyon kişiyi buluyor.

Selin Sayar Tekkuş

Yazının tamamına Sürdürülebilir Üretim dergisinin 13. sayısından (Kasım-Aralık 2023) ulaşabilirsiniz.

Total
0
Paylaşım
Benzer İçerikler
Oku

Küresel Köyün Kaygılı Çocukları

Türkiye’de seçmen sayısı 7 milyonu, dünyada ise nüfusu 2,47 milyarı bulan Z Kuşağı, 20 yıl sonra dünyayı yönetecek. Rahat görünümlerinin aksine, kaygı düzeyi oldukça yüksek olan bu kuşağın tüketim öncelikleri neler? Sürdürülebilirlik, Z kuşağının satın alma davranışlarının neresinde?Bir ürünü satın alırken başvurulan yollar herkes için aynı mıdır? Ya da satın alma alışkanlıklarında herkesin öncelikleri bir midir? Bu soruların yanıtları kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte kuşaklar arasında da tüketimi belirleyen bazı değişkenler bulunuyor. Ancak belli yıllar arasında doğan insanların jenerasyon farklarını tanımlayan “kuşak”ların özellikleri de toplumdan topluma, kültürden kültüre değişiyor. Bu da her ülkenin dönemler içinde yaşadığı deneyimlerin farklı olmasına bağlanıyor.
Oku

Son Irmak Kuruduğunda…

Yaşamın devamlılığı noktasında en önemli kaynaklardan biri olan su, biyolojik çeşitliliği ayakta tutma konusunda da büyük bir rol üstleniyor. Su kaynakları, başta iklim krizi ve aşırı tüketim gibi etkenlere bağlı olarak günden güne azalıyor ve bu nedenle tüm dünya, su kıtlığına doğru sürükleniyor.
Oku

Hava Kurşun Gibi Ağır

Şu an yolu bilinçsiz bir şekilde yarılamış bulunuyoruz ve bir virajdayız. Sürdürülebilir yöntemlerle süreçleri iyileştirerek bu virajı dönmediğimiz takdirde dünya, geri dönülemez bir yolun eşiğinde kalabilir.
Oku

Bu Ne Yaman Çelişki Böyle!

Hem tahrip ediyor hem onarmaya çalışıyoruz. İnsan kendi eliyle bozduğunu, yine kendine has teknolojilerle ve yine kendi çıkarları için düzeltmeye çalışıyor. Klasik çevreci bakış açısı ve Radikal Ekoloji akımı işte tam da burada karşı karşıya duruyor. Gelin, tarafımızı seçelim…