Küresel Binalar İklim İzleyicisi (GBCT), binaların ve inşaat sektörünün 2050 yılına kadar karbonsuzlaşma sağlamak için izlemesi gereken yoldan saptığını gösteriyor. COP27’de Binalar Atılımı katılımcıları “sıfıra yakın emisyon ve dayanıklı binalar 2030 yılına kadar yeni normaldir,” diyerek tüm ülkeleri ortak bir vizyonda birleşmeye davet etti.
Yeni dünya düzeninde şu an için ceza, emisyon vergileri. Bir sonraki aşamada ülkeleri tamamen ticaret sistemi dışında bırakmak var. Yeşil üretim yapamıyorsanız, satamayacaksınız.
İnsanlık, yanlış üretim ve tüketim tercihleriyle yerküreyi bir yıkımın eşiğine getirirken çıkış yolunu da kendi değerlerini hatırlayarak bulacak. Mimar Sinan’ın Süleymaniye Külliyesi, döngüsel ve sürdürülebilir eşsiz bir sistemle tasarlanmıştır. Hem de 500 yıl önce!
ABD’de belediyeler, petrol şirketlerine sera gazı emisyonlarını sakladıkları gerekçesiyle dava açıyor. Tartışma; iklim değişikliği konusunda halkı yanıltmaları. Hâl böyleyken, bu şirketlerin sürdürülebilirlik konusunda yürüttükleri reklam kampanyaları da bir hayli sorgulanıyor.
Taksonomi, iklim değişikliğinin azaltılmasına önemli katkılar sağlayacak faaliyetleri içeriyor. AB Taksonomisi’ne göre inşaat ve gayrimenkul sektörü; Avrupa’da gerçekleşen enerji tüketiminin yüzde 40’ından, karbon emisyonlarının ise yüzde 36’sından sorumlu olduğundan, en yoğun enerji tüketen sektörler olarak tanımlanıyor.