Selda Yeşiltaş

Tüketici davranışlarına dair araştırmalar yaparak raporlar hazırlayan birçok danışmanlık şirketinin ortak bir tespiti vardı: “Tüketiciler, ürün tercihlerinde çevre dostu ürünleri tercih ediyorlar.”

Yaşanılan coğrafi bölgenin insan refahını etkilemesiyle ilgili kullanılan bu söz, günümüz Türkiye’sinde her alanda kullanılır oldu. Sosyal kalkınmadan…

Uyuşamayız, yollarımız ayrı; Sen ciğercinin kedisi, ben sokak kedisi. Bu dizelerle başlar Orhan Veli’nin Kuyruklu Şiir’i. Tıpkı günümüz Türkiye’sini anlatır gibi…

Cemreler bir bir düşerken havaya, suya, toprağa; biz de bahar neşesiyle ve renkleriyle hazırladık yeni sayımızı. Her kuşak,…

Merak, insanların erken çocukluk döneminden itibaren keşfettiği ve peşinden gittiğinde her daim yeni ufuklar açan sihir dolu bir…

Kapak konumuz ve bu sayımızda yer alan diğer haberlerimizi okuduğumda, şu söz geldi aklıma: “Herkesin bir derdi var; kiminin ekmeği bayat, kiminin pırlantası ufak!”

İnsanlığın en ilkel ve en temel özelliklerinden olan dikkat çekme, henüz çocukken başlıyor. Her davranışımızda veya her söylemimizde etrafımızdaki insanların dikkatini çektiğimiz ölçüde var olduğumuzu düşünüyor, varlığımızı pekiştiriyoruz... Bu ihtiyaç, zamanla daha da ete kemiğe bürünerek adeta bir yarışa dönüşüyor. Ve bu durum, tarih boyunca insanlığın yarış hâlinde olmasına sebep oluyor.

İklim krizinden ekonomik sorunlara, eğitimde fırsat eşitliğinden toplumsal refaha kadar herkesin aklını kurcalayan binbir sorunla mücadele ediyoruz.

Dergimizin ismini “Sürdürülebilir Üretim” olarak belirlerken, sadece endüstriyel üretimi baz almadık. Çünkü üretimi sadece sanayileşme çerçevesinde düşünmenin eksik bir tanımlama olacağına inanıyorum. Karl Marx, Das Kapital kitabında şöyle der: “İnsan hem üreten hem tüketen bir canlıdır. Tükettikçe kendini yeniden üretir.”

O kadar karışık duygular içindeyiz ki… Toplum olarak bu dönemde bizi anlatacak en iyi kelimenin “yıkıldık” olduğuna inanıyorum.…