fbpx

Bireysel Çabalardan Çok Daha Fazlasını Gerektiren Bir Mücadele İklim Değişikliği

Dünya genelinde yapılan küresel iklim değişikliği araştırmasının sonuçları, iklim değişikliği ile mücadelede bireysel çabalardan fazlasına ihtiyaç duyulduğunu ortaya koyuyor. Bu konuda hükümetler ve iş dünyası elini taşın altına ne kadar koyuyor?

Küresel ısınma insanlık için ciddi bir tehdit olarak görülürken dünyanın yüzde 52’si iklim değişikliğinin durdurulabileceği konusunda umutlu. Türkiye’nin yüzde 68’i, küresel ısınmayı durdurmak için esas çabayı hükümetin ve şirketlerin göstermesi gerektiğini düşünüyor. Türkiye, küresel ısınma ile mücadeleye katkı sağlamak için çevre dostu ürünler satın alma konusunda da dünya ortalamasının üzerinde.

Türk pazar araştırma şirketi BAREM, global ortağı WIN Grubu ile birlikte gerçekleştirdiği küresel iklim değişikliği konulu araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Küresel ısınma ve iklim değişikliği son yıllarda tüm dünyanın en önemli gündem maddelerinden biri hâline geldi. Ülkelerin ve sektörlerin birbiri ardına harekete geçirdiği sürdürülebilirlik eylem planlarının altında yatan en önemli sebeplerinden biri olan küresel ısınma ve iklim değişikliği, neden olduğu krizi her geçen gün büyütürken dünyamızı yok olma riskiyle karşı karşıya bırakıyor

İklim değişikliğini insanlık için büyük bir tehlike olarak görenlerin sayısının yüksek olduğu ülkeler Vietnam, Endonezya, Paraguay, Peru ve Türkiye..

39 ülkede 33 bin 236 kişi ile yapılan araştırma, 15 Ekim-18 Aralık 2021 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Türkiye’de binden fazla kişiyle 25 Ekim-30 Kasım 2021 tarihleri arasında görüşmeler yapıldı. Araştırma sonuçlarına göre katılımcıların yüzde 86’sı, küresel ısınmayı insanlık için ciddi bir tehlike olarak görüyor. Söz konusu tehlike, Amerika kıtasında yüzde 89 ve Afrika kıtasında yüzde 87 oranlarıyla daha yüksek algılanıyor. İklim değişikliğini insanlık için önemli bir tehdit olarak görenlerin en yüksek oranda olduğu ülkeler ise yüzde 96 ve 94 arasında değişimlerle Vietnam, Endonezya, Paraguay ve Peru oldu.

Türkiye’de küresel ısınmanın insanlık adına bir tehdit olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 93. Global ortalamanın üstünde seyreden bu oranla Türkiye, 39 ülke arasında beşinci sırada yer alıyor. Geçen yaz Türkiye’de gerçekleşen uzun süreli orman yangınları ve sellerin etkisi, bu oranı bir yıl öncesine göre dört puan yükseltti. Aynı zamanda tüm demografik gruplara yaygınlaştırdı. Oranın, lise ve üniversite mezunları arasında yüzde 96’ya çıkması dikkat çekiyor.

Yeşil Bakış

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİ DURDURMA UMUDU AZALIYOR

Araştırma sonuçları, geçen yıl yapılan araştırma ile karşılaştırıldığında iklim değişikliğinin durdurulabileceği umudunun yüzde 54’ten yüzde 52’ye düştüğü, fakat hâlâ pozitif durumda olduğu görülüyor. Amerika yüzde 57 ve Afrika yüzde 55 ile en iyimser kıtalar olarak öne çıkarken Asya Pasifik’te bu oran yüzde 49 ve Orta Doğu’da yüzde 48 olarak görülüyor. Asya Pasifik ve Orta Doğu’nun iklim değişikliğinin durdurulabileceği konusunda daha az umutlu olduğu dikkat çekiyor. Bu algı ülkeler arasında da değişiklik gösteriyor. En iyimser ülkeler yüzde 70 ile Brezilya, yüzde 67 ile Meksika, yüzde 66 ile Danimarka, ve yüzde 64 ile Endonezya ve Paraguay olarak sıralanıyor. En kötümser ülkeler ise yüzde 38 ile Çin, yüzde 34 ile Pakistan ve yüzde 31 ile Hindistan.

Türkiye ise yüzde 47 ile iklim değişikliğinin durdurulabileceği konusunda kötümser ülkeler arasında bulunuyor. 39 ülke içinde 28. sırada yer alan Türkiye’de en iyimser kesim yüzde 59 ile öğrenciler olurken onları yüzde 52 ile 18-34 yaş grubundaki gençler, C1 sosyoekonomik statü grubu ve serbest meslek sahipleri izliyor.

TÜRKİYE’DE GENÇLER, BİREYSEL ÇABALARIN ETKİSİNE İNANIYOR

Dünya nüfusunun yüzde 80’i kendi davranışlarının çevreyi iyileştirmeye yardımcı olacağını düşünüyor. Bu tutum, yüzde 86 ile Amerikalılarda ve yüzde 81 ile Afrikalılarda daha büyük oranlarda benimseniyor. Paraguay (%95), Kolombiya (%92), Peru, Endonezya ve Brezilya (%91) kendi davranışlarının olumlu etkisi konusunda en iyimser ülkeler iken Japonya (%62), Filistin, Çin, Almanya ve Polonya (%68) vatandaşları kendi etkilerini daha düşük olarak değerlendiriyor.

Türkiye’de insanlar çevreyi düzeltmek için kendi bireysel çabalarının önemli olduğu düşüncesine dünya ortalamasına göre daha az katılıyor (%73). Türkiye bu oranla 39 ülke arasında 30. sırada yer alıyor. Bu alanda da öğrenciler yüzde 85 ile en önde yer alırken onları yüzde 79 ile üniversite ve üzeri eğitimli grup, yüzde 78 ile ücretli veya maaşlı çalışanlar ve üst gelir grubu, yüzde 77 ile 18-34 yaş grubu izliyor.

HÜKÜMETLER VE ŞİRKETLER DAHA FAZLA ÇABA GÖSTERMELİ

Araştırmaya katılanların yüzde 70’i hükümetlerin ve şirketlerin bireylerden daha fazla çaba göstermesi gerektiğini düşünüyor. Kadınların yüzde 69’u bu şekilde düşünürken erkekler, yüzde 71 oranla yetkililerden daha fazla çaba bekliyor. Güney Kore (%83), Tayland ve Lübnan (%82) gibi ülkeler esas sorumluluğun bireylerden alınması gerektiğine daha yüksek oranlarda inanıyor. Türkiye’nin yüzde 68’i esas çabayı hükümet ve şirketlerin göstermesi gerektiği düşüncesine katılıyor. Erkekler, C1 ve DE sosyoekonomik statü gruplarında bu oran yüzde 72’ye çıkıyor.

HÜKÜMETLER ÇEVRE KORUMA KONUSUNDA GEREKEN ÖNLEMLERİ ALMIYOR

Türkiye’deki her üç kişiden ikisine göre hükümet, çevreyi korumak için gerekli önlemleri almıyor.

Araştırmaya katılanların yarısından fazlası, hükümetlerin çevreyi korumak için gerekli önlemleri almadığını düşünüyor. Avrupalılarda bu oran yüzde 65, Amerikalılarda ise yüzde 62 olarak görülürken söz konusu milletler hükümetlerinin gerekli önlemleri almadığını düşünenler arasında en kritik olanlar. Yüzde 83 ile Hırvatistan, yüzde 74 ile Yunanistan, yüzde 73 ile Finlandiya, yüzde 72 ile Sırbistan ve Paraguay hükümet açısından en kritik ülkeler. Vietnam (%4), Endonezya (%8) ve Filipinler (%12) vatandaşları ise tam tersine, hükümetlerinin çevreyi korumak için gerekenleri yaptığını düşünüyor. Türkiye’de her üç kişiden ikisi (%65), hükümetin çevreyi korumak için gerekli önlemleri almadığını düşünüyor. Türkiye bu konuda 39 ülke içinde 13. sırada yer alıyır. Bu oranın daha yüksek olduğu kırılımlar çeşitlilik gösteriyor. Söz konusu oran emeklilerde yüzde 80, işsizler ve üniversite mezunlarında yüzde 77, AB sosyoekonomik statü grubunda yüzde 74, öğrenciler ve 55 üstü yaş grubunda yüzde 73, lise mezunları ve üst gelir grubunda yüzde 71, 18-34 yaş grubunda yüzde 68.

DOĞAL AFETLERDEKİ ARTIŞIN NEDENİ KÜRESEL ISINMA

Araştırma kapsamında görüşülen her 10 kişiden sekizi (%81), küresel ısınmanın bir sonucu olarak orman yangınları, seller, fırtınalar gibi doğal afetlerin arttığına inanıyor. Yüzde 82 oranla kadınlarda bu algı daha fazla. Amerika kıtası yüzde 84 ve Asya Pasifik bölgesinde yüzde 81 oranla doğal afetlerin artışını küresel ısınmaya bağlayanların oranı daha yüksek seyrediyor. Vietnamlılar, Meksikalılar ve Peru’lular bu iki olgunun paralel ilerlediğini düşünme konusunda ilk sıradalar. Türkiye’de doğal afetlerdeki artışı küresel ısınmaya bağlayanların oranı yüzde 83. Bu açıdan dünya ortalamasının üstünde bulunan Türkiye, 39 ülke içinde 16. sırada yer alıyor. Bu sonuç tüm demografik gruplarda yaygın olarak görünüyor. Üst gelir grubunda oran, yüzde 86’ya çıkıyor.

TÜKETİCİLER ÇEVRE DOSTU ÜRÜNLERE DAHA FAZLA ÖDEME YAPMAYA HAZIR

Tüm dünyada iklim değişiklikleri ve küresel ısınma nedeniyle önemli bir mücadele başlatılmış durumda. Bu doğrultuda harekete geçen iş dünyası, faaliyet gösterdiği sektöre yönelik çeşitli eylem planları belirliyor. Küresel ticarette sürdürülebilirliğin gündeme getirildiği ve bu konuda çeşitli düzenlemelerle ek vergi gibi uygulamaların devreye alınması iş dünyasının daha hızlı hareket etmesini sağlıyor. Günümüzde daha sürdürülebilir üretim yapmak adına eyleme geçen ve ürünlerini çevre dostu olarak üreten birçok firma bulunuyor. Yapılan araştırma kapsamında görüşülen her 10 kişiden yedisi (%68), iş dünyasının bu çabalarını takdir ediyor. Kişiler, çevre dostu üretim yapan firmaların bu çabasını çevreye katkı sağlamanın bir yolu olarak görüyor. Tüketim karşıtlığını desteklemek amacıyla çevre dostu ürünlere daha fazla ödemeye istekli görünen tüketicilerin sayısının da bir hayli yüksek olduğu görülüyor. Afrika ve Amerika kıtaları yüzde 72 ile çevreye saygılı ürünlere daha fazla ödemeye hazır. Vietnam’da bu oran yüzde 95, Paraguay’da yüzde 90, Hindistan’da yüzde 88, Endonezya’da yüzde 80 ve Peru’da yüzde 79 oranla vatandaşlar, bu girişimlere daha yüksek oranda destek veriyor.

Türkiye’de çevre dostu ürünlere daha fazla ödemeye istekli olan tüketicilerin oranı, yüzde 71 ile dünya ortalamasının üstünde. Üst gelir grubu (%84), AB sosyoekonomik statü grubu, üniversite ve üzeri eğitimli kesim, öğrenciler (%82) ve C1 sosyoekonomik statü grubu (%75), çevre dostu ürünlere daha fazla ödemeye oldukça istekli görünüyor.

Total
0
Shares
Related Posts
Oku

Sürdürülebilirlikte Bir Tuzak Greenwashing

Markaların sürdürülebilirlik taahhütleri, gerçeği ne kadar yansıtıyor? Bu soru işaretinin arkasında yeşil aklama anlamına gelen ve bir pazarlama taktiği olarak kullanılan “greenwashing” kavramı yer alıyor.