Dünya nüfusu, sanayileşme ile birlikte devam eden süreçte kentlere doğru yerleşme eğilimi gösterdi. 1950 yılında dünya nüfusunun yüzde 30’luk bir kısmı kentlerde yaşarken bu oran 2010 yılında yüzde 50’ye yükseldi. Yapılan araştırmalar, 2030’da nüfusun yüzde 60’ının, 2050’de ise yüzde 70’inin kentlerde yaşayacağını öngörüyor.
Kentleşme oranının giderek yükselmesi ile artan çevre sorunları karşısında kentlerin yaşam kaliteleri de düştü. Büyük bir hızla tükenen kaynaklar karşısında gelişen teknolojilerin yardımıyla, kentsel çözümler üretilmesi ve her yönüyle sürdürülebilir kentler oluşturulması gerekliliği 90‘lı yıllarda “ekolojik kentler” fikrini ortaya çıkardı. Günümüzde sorunu ciddi anlamda ele alan ülke kentleri, bu dönüşüm sürecine girmiş durumdalar.
Yeni teknolojiler ve yenilikçi yaklaşımları ile sınırlı kaynaklarını etkin kullanarak gelecekteki problem ve ihtiyaçlara çözümler üreten, çevreye ve doğal kaynaklara saygılı, insan hayatına değer katan, yaşam kalitesini iyileştiren yerleşim yerleri şeklinde tanımlanan ekolojik kentler; artan çevre kirliliğinin ve doğa tahribatının önlenmesini hedefliyor.
Dönüşen Kent: Kopenhag
Akıllı ve ekolojik kent endekslerinde üst sıralarda yer alan Kopenhag, sürdürülebilir kent anlayışını benimsemiş en iyi örneklerden biri olarak gösteriliyor. Geçmişten bugüne yaptığı ekolojik yatırımlar ile adından söz ettiren Kopenhag, geleceğe dair gerçekleştirdiği sürdürülebilir yatırımlarına da devam ediyor. Kopenhag’ın bu anlamda en önemli devlet politikası, 2025 yılına kadar dünyanın ilk nötr karbon başkenti olmak.
Kopenhag, ekolojik dönüşüm sistemini veri analizi üzerine kurguluyor. Bu amaçla açılan Kopenhag Çözüm Laboratuvarı, ekolojik kent çalışmalarında kilit role sahip. Kamu-özel sektör ortaklığında kurulan sokak laboratuvarları; akıllı otopark, atık yönetimi ve hava kalitesinin ölçülmesi gibi alanlarda geliştirilen çözümleri test ediyor. Laboratuvarlar, iklim karbon emisyonlarını azaltmanın ve enerji optimizasyonunu sağlamanın yeni yollarını araştırıyor. Laboratuvarlardan elde edilen veriler ile yayalar ve bisikletliler için trafiğin önceliklendirilmesi gibi çalışmalar yapılıyor. Kopenhag Çözüm Laboratuvarı ve sokak laboratuvarları; belediye, girişimler ve yabancı şirketler arasında köprü görevi üstlenirken tüm yönleriyle sürdürülebilir bir kent oluşturmayı amaçlıyor.
Kopenhag İş Birliğine Önem Veriyor
Kopenhag’da uygulanan entegre ulaşım sistemi, rüzgâr enerjisi, atık yönetimine yönelik yapılan yatırımlar; hava kirliliğinin azalmasına, yenilenemeyen kaynaklar üzerindeki baskının azalmasını sağlayarak yeşil ekonominin güçlenmesine iş dünyası ve pazarın da canlanmasına katkı sağlıyor. Kopenhag’ın sürdürülebilirlik kapsamında yaptığı yatırımlar süreç içinde sürekli olarak gelişti, değişti ve dönüştü. Geçirdiği dönüşüme paralel olarak ekolojik kentin ne olduğuna ilişkin tanımlar, akıllı kent bileşenleri, araçları ve uygulama alanları da çeşitlendi.
Kopenhag Belediyesi ve Danimarka Teknik Üniversitesi iş birliğinde oluşturulan “Enerji Bloku”, yenilenebilir enerji kaynaklarının gerçek kentsel ortamda kullanım potansiyelini araştırırken akademik kurum ve enerji şirketlerinin iş birliği ile oluşturulan Akıllı Kentler İnkubatörü projesi kapsamında geleceğin enerji sistemleri üzerinde çalışıyor. Danimarka, İsveç, Norveç, Finlandiya ve İzlanda’nın oluşturduğu toplam 14 kentin katıldığı uluslararası iş birliği olan İskandinav Akıllı Kentler Ağı; yaşanabilir, sürdürülebilir kentler oluşturmanın ve küresel alanda rekabet edebilmenin yeni yollarını arıyor. Danimarka özelinde açılan Açık Veri Portalı ile ise vatandaşlara ulaşım, trafik, gıda, çevre, sağlık, eğitim, kültür, finans, nüfus, toplum, enerji, ormancılık, tarım, balıkçılık gibi pek çok konuda veri paylaşımı gerçekleştiriliyor.
Kopenhag’ın Başarısının Sırrı
Kopenhag’da akıllı ve sürdürülebilir gelişme, politik bir öncelik olarak ele alınıyor. Ekolojik ve sürdürülebilir bir kente dönüşmek isteyen diğer kentler için alınması gereken pek çok ders mevcut. Kopenhag, çevresel sürdürülebilirlik alanında uyguladığı politikalar ile çok çeşitli kazanımlar elde etti. Karbon ve zararlı emisyonlar, hava kirliliği, sel riski ve gürültü hissedilir biçimde azaldı. Yenilenemeyen kaynaklar üzerindeki baskının, üretim süreçlerinde ve binalarda enerji tüketiminin azalması, yeni yeşil alanlar ile kentin daha yaşanabilir hale gelmesi, dönüşüm faaliyetleri ve kompakt karma kullanım ile arazi ve ulaşım talebinin azalması, gereksiz kentsel yayılmanın önüne geçilmesi çevresel sürdürülebilirlik bağlamında kentin kazanımlarından sadece bazıları. Kopenhag’ın dönüşüm sürecinde başarısının sırrının; ekolojik kent gelişmelerini destekleyen uzun vadeli planların yapılması, net bir akıllı kent vizyonunun geliştirilmiş olması, paydaş katılımının desteklenmesi, araştırma kurumları çalışmalarının günlük hayata entegre edilmesi ve çalışmalara özel sektör katılımının sağlanması olduğunu söylemek mümkün.
Kopenhag Çözüm Laboratuvarı uygulamaları sayesinde kentte
- Karbon salınımı 180 bin ton azaltıldı.
- Su tüketiminde 5,5 milyon metreküp su tasarrufu sağlandı.
- Akıllı trafik çözümleri ile araçta geçirilen 2,4 milyon saat insanlara geri kazandırıldı.
- 1,7 milyon litre yakıt tasarrufu elde edildi.
- Bu çevresel faydaların yanı sıra kenti ziyaret eden turist sayısında yüzde 1’lik artış sağlanırken, vatandaşlara 104 milyon Euro değerinde iş fırsatı oluşturulmuştur.