Dünya üzerindeki yaşamın birçok kez yeniden başlamasında önemli rol oynayan mantarların, insanlar tarafından gıda ve ilaç yapımında kullanımı tarih öncesi zamanlara dayanmaktadır. Ancak mantarların malzeme üretiminde kullanımı biyoloji ve malzeme bilimlerini buluşturan oldukça yeni bir teknoloji.
Mantarlar, doğada çürümeyi sağlayarak yeryüzündeki doğal döngünün gerçekleşmesinde kilit rol oynar. Genellikle ağaçların dibinde ve üzerinde görülen mantarlar, aslında mantarın sporlarını yaymak ve çoğalmak amacıyla ortaya çıkan organlarının üst kısmıdır. Oysa toprağın altında hif adı verilen misel ağlarından oluşan kısmı bazen kilometrelerce uzunluklara ulaşabilir. Misel ağları, toprak altında karbon ve selüloz içeren organik maddelerle beslenirken hem cansız maddelerin çürümesini hem de toprağı bir arada tutar. Aynı zamanda bitkilerle mineral ve besin alışverişine katkı sağlar.
Mantarların selülozdan beslenip gelişmesi ve geliştiği alandaki hif ağlarıyla oluşturduğu yapı, kompozit malzeme olarak kullanılmasına ilham olmuştur. Petrol yerine selüloz açısından zengin bitkilerin kullanımı, üretiminde kimyasal ham madde ve ara ürün kullanılmaması ayrıca elde edilen ürünlerin doğada birkaç ay içinde kendiliğinden çözünebilmesi; karbon emisyonlarının, çevreye zararlı atıkların azaltılması açısından ideal bir çözüm sunmaktadır.
Mantarlarla endüstriyel ürün geliştirmede, selülozik ham madde olarak tarım ve orman ürünleri atıkları kullanıldığından ileri dönüşüm yapılabilir. Geliştirilen mantar, kompozit malzemelerin ekolojik faydalarının yanında düşük özgül ağırlıkları, darbe sönümleme, ısı ve ses yalıtımı ve yanmazlık özellikleri sayesinde birçok sektörde petrol esaslı malzemelerin yerine uygulama alanı bulabilir.Petrol esaslı malzemeler denildiğinde akla ilk gelen şüphesiz ki plastiklerdir. Dünyada her yıl yaklaşık 348 milyon ton plastik üretilmekte ve plastiğin kullanıldığı sektörlerin başında da yüzde 40 paya sahip olan ambalaj sektörü gelmektedir. İstatistikler 2019 yılında üretilen 145 milyon ton ambalaj plastiğinin sadece yüzde 1’inin geri dönüştürüldüğünü gösteriyor. Marketlerde gördüğümüz markaların ürünlerde geri dönüştürülebilir ambalaj kullanımını artırması, her ne kadar olumlu bir gelişme olarak görünse de geri dönüşümün verimliliği, pek çok koşulun doğru bir şekilde gerçekleştirilmesine bağlıdır. Öncelikle atık, doğru geri dönüşüm bölümüne atılmalı ve bu atık, belediyeler tarafından geri dönüşüm tesisine ulaştırılmalıdır. Merkezde ise ambalajın en verimli şekilde geri dönüştürülüp tekrar ürün yapılabilir hâle getirilmesi gerekmektedir.
Bu zincirde yapılan bir hata, ambalajın çöp yığınları içinde yakılması veya okyanuslarda bir canlının beslenme listesine katılmasına sebep olacaktır.
Diğer yandan tüm geri dönüşüm aşamaları en doğru şekilde gerçekleştirilmiş olsa bile atık toplama için tüketilen yakıt, geri dönüşüm tesisinde ürünün eritilmesi için harcanan enerji ve bu sırada oluşan malzeme kayıpları, azaltmaya çalıştığımız sera gazı emisyonlarının tekrar artırılması anlamına gelmektedir.
Tüm bu koşul ve sonuçlar düşünüldüğünde dönüştürülebilir yerine doğada biyolojik olarak çözünebilen kompostlanabilir ürünlerin kullanılması iklim krizinin sonuçlarını azaltmak için öncelikle tercih edilmelidir.
Mantar miselinden elde edilen kompozit malzemelerin darbe sönümleme özelliği, ambalaj sektöründe dolgu malzemesi olarak kullanılan genleştirilmiş polistiren (EPS) diğer adıyla strafor, poliüretan (PU), polietilen (PE) ve polipropilen (PP) esaslı patpat veya havalı naylon olarak bilinen kargo koruyucu malzemelere alternatif olmasını sağlar. Mantar ambalajlar, petrol esaslı rakiplerine darbe sönümlemede alternatif olurken yanmazlık özelliği sayesinde rakiplerine karşı benzersiz bir avantaj sunar.
Fonksiyonel gereklilikleri fazlasıyla karşılayan mantar ambalajlar, dünya çapında kontrolsüzce büyüyen hızlı tüketimin neden olduğu küresel bir problem hâline gelen plastik kirliliğine de toprakta iki-üç ay içinde tuzlu suda ise altı-sekiz ay içinde çevreye zararlı kalıntı bırakmadan çözünmesi ile ideal çözüm olmaktadır.
Tekstil, gıda, otomotiv, inşaat ve mobilya sektörlerinde kullanılmak üzere mantar miselinden elde edilebilecek ürünlere dair çalışmalar, dünya çapında devam ediyor. Malzeme teknolojisinde devrim olarak görülen bu çalışmalar; biyoloji, mikoloji (mantar bilimi), malzeme ve çevre mühendisliği alanındaki birçok bilim insanının bir araya gelmesiyle daha ileri seviyelere taşınacaktır. Diğer yandan mimarlar, endüstriyel tasarımcılar ve sanatçılar tarafından bu teknolojinin daha geniş uygulama alanlarını keşfetmek amacıyla yenilikçi fikirler üretilecektir.