fbpx

Dünya için Endişeliyim…

Ajans başkanı olarak ilk sayımızda, emek ve zaman harcayarak bilgilerini bizimle paylaşan yazarlarımıza, “evrene iyiliği dokunan” herkese teşekkür ediyorum.

Ajansı kurduğum günden bu yana ekibimizle birlikte, farklı sektörlerde yüzlerce dergiye imza attık. Fakat sadece bu dergide bir köşem olsun istedim. Çünkü endişeliyim, çocuğuna güzel bir yarın hazırlamak isteyen her anne gibi… Bu nedenle benimle aynı endişeyi paylaşan insanları, Sürdürülebilir Üretim dergimizde buluşturmak istiyorum. Çocuklarımızın ve evrenin geleceği için anlatacak çok şeyi olan, dünyaya iyilik yapan akademisyenlerin, iş insanlarının buluştuğu bir platform hedefliyorum.

Yarınlara bıraktığımız dünyaya dair endişem, her geçen gün daha da artıyor. Çok değil, bundan bir buçuk sene evvel COVID gerçeğiyle yüzleşip, nasıl bir korku ortamında kendimizi bulduğumuzu hatırlayalım. Sevdiklerimizle kucaklaşamadığımız, çocukların sosyal ortamlardan koparıldığı ve maskeli yaşamın normalleştiği bir dünyanın içinde bulduk kendimizi… Ve bütün bunlar bize, yetişkinlerin hatalarının bedelini aslında en çok da çocukların ödediğini gösterdi.

Oysa düne kadar yaşadıklarımızın ve hâlâ devam eden zorlukların bir bilim kurgu filminde karşımıza çıkabileceğini düşünürdük. Bu anlamda, pandeminin bize sunduğu en önemli kazanımın “farkındalık” olduğunu gördük. Bu durum bizi bir gerçekle daha yüzleştirdi; doğanın yenilenmesi…

İnsan müdahalesi durunca, doğanın nasıl da kendine geldiğine hep birlikte tanık olduk. Bunu dünya liderleri de fark etti. Bu nedenle son bir senedir “sürdürülebilirlik” kelimesi her yerde karşımıza çıkar oldu. Üretim dünyası, “sağlıklı insan” olmadan üretmenin bir anlam ifade etmediğini fark etti. Şimdi daha az kaynak kullanarak, çevreyi “daha az” kirleterek üreteceklerine dair söz veriyorlar. Aslında bu söz, bugüne kadar doğaya verdikleri zarara dair de bir itiraf niteliği taşıyor. Tüm bu itirafı küresel şirketler ve dünya liderleri de yapıyor. Aynı sorumluluğu tüketicilerin de hissetmesi çok önemli. Çünkü sorumlu üretim, sadece ve sadece sorumlu tüketim bilinciyle mümkün olabilir.

Şimdi dünya ülkeleri, liderler, kasım ayı içinde 26’ıncı kez bir araya gelip iklim krizi için çözüm üretmeye çalışacak. Artık daha samimi olduklarını düşünsem de yine de net kararların çıkacağını sanmıyorum. Belki de o toplantıya katılanlar arasında daha çok “anne” olması gerekiyor.

Doğa için, sürdürülebilir yaşam ve üretim için birey ama en çok da anne olarak kafa yormaya devam edeceğim.

Ajans başkanı olarak ilk sayımızda, emek ve zaman harcayarak bilgilerini bizimle paylaşan yazarlarımıza, “evrene iyiliği dokunan” herkese teşekkür ediyorum.

Yazım sizlere biraz kişisel gelmiş olabilir. Fakat çevre, hangimizin kişisel meselesi değil ki?

Çocuklarımız için sürdürülebilir bir gelecek bırakmak dileğiyle…


Total
0
Shares
Related Posts
Oku

Üretim Sürdürülebilirse Yaşam da Sürdürülebilir…

Sera gazı salımına yönelik yayımlanan güncel raporlar, 2020’de küresel ticaretin yavaşladığı salgın döneminde, Çin hariç tüm ülkelerin emisyon salımında düşüş olduğunu gösteriyor. Üretimin yeniden arttığı 2021 yılında ise emisyon oranları yine artışa geçti ve Çin, yine en fazla kirliliği yaratan ülke oldu.
Oku

Eğitimde Sınıfta Kaldık

Uyuşamayız, yollarımız ayrı; Sen ciğercinin kedisi, ben sokak kedisi. Bu dizelerle başlar Orhan Veli’nin Kuyruklu Şiir’i. Tıpkı günümüz Türkiye’sini anlatır gibi…