Kadınlar her geçen gün daha fazla iş gücüne katılıyor, kariyer basamaklarını tırmanıyor, kendi işlerini kuruyor. Ancak bu ilerleme eşit bir çalışma ortamı anlamına gelmiyor. İş dünyasında cinsiyet temelli ayrımcılıklar, cam tavanlar ve ücret eşitsizlikleri hâlâ kadınların önünde büyük bir engel. Üstelik iş yerleriyle sınırlı kalmayan bu sorunlar, toplumsal normlardan beslenerek kadınların yaşam biçimlerini, seçimlerini ve haklarını doğrudan etkiliyor. Teknoloji ilerliyor, iş dünyası dönüşüyor, ancak kadınların karşılaştığı zorluklar hâlâ aynı. Sadece iş yerlerinde değil, sosyal yaşamda da çeşitli baskılar ve ayrımcılıklarla mücadele ediyorlar. Ücret farklarından terfi süreçlerine, annelik rolleriyle ilgili beklentilerden fiziksel ve psikolojik şiddete kadar birçok sorun, kadınların hem ekonomik bağımsızlığını hem de toplumsal statüsünü etkiliyor. Gerçek anlamda bir eşitlik için yalnızca bireysel başarılar yetmiyor; sistemin değişmesi gerekiyor.
Yazının tamamına Sürdürülebilir Üretim dergisinin 21. sayısından (Mart-Nisan 2025) ulaşabilirsiniz.