Hibrit teknolojisindeki öncülüğünden sonra hidrojen yakıt hücreli modeli Mirai ile ‘Sıfır Karbondioksit Emisyonlu Yeni Araç’ hedefine ulaşan Toyota, 2025 yılında sattıkları toplam aracın yüzde 50’sinden fazlasının hibrit motorlu ve sıfır emisyonlu teknolojilerden oluşmasını bekliyor. Toyota Türkiye CEO’su Toshihiko Kudo’ya, Toyota’nın enerji tüketimi ve kaynak kullanımının yanı sıra tüm üretim süreçlerindeki sürdürülebilirlik kriterlerini sorduk.
Toyota, altı yıl önce belirlediği 2050 Çevre Hedefleri doğrultusunda ne gibi sürdürülebilir üretim yatırımları yaptı?
Global Toyota’nın gelecek nesillere daha temiz bir çevre bırakabilmek adına, 2015 yılında belirlediği “Toyota 2050 Çevre Hedefleri” bulunuyor. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın çevre ve iklim değişikliği ile ilgili tüm maddeleri, Toyota için öncelikli hedefler olarak kabul edildi. Bu doğrultuda; Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye olarak fabrikamızda öncelikli amacımız, her zaman biyolojik çeşitliliğin korunması, doğal kaynakların verimli kullanılması, çevreyle dost üretim teknolojileri kullanarak daha yeşil ve daha yaşanabilir bir dünyaya katkı sağlamak oldu. 2050 Çevre Hedefleri ve Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları çerçevesinde, biyolojik çeşitliliğin korunmasını stratejik hedeflerimizin bir parçası olarak görmekteyiz. Tüketilen enerjinin, suyun, ham maddenin verimli kullanılması kadar yeryüzünü paylaştığımız canlıların korunması ve zenginleştirilmesi, daha sağlıklı, çevre dostu üretim ortamları oluşturmak öncelikli hedefimiz. Araç üretiminde parça tedarik sürecinden, üretimin sonuna kadar çevreye dost üretim yöntemleri ve teknolojileri kullanıp, yasal çevre mevzuatlarına yüzde 100 uyum sağlıyoruz. Atık toplama sistemlerimiz ile atıklarımızı kaynağında usulüne uygun olarak ayrıştırıyoruz.
Tasarım, üretim, lojistik ve ömrünü tamamlamış araçların geri dönüşümü de dâhil olmak üzere, yaşam döngüsündeki tüm süreçlerde çevreye verilen olumsuz etkilerin en aza indirilmesini amaçlıyoruz.
Çevreci hedeflerle dünyada ilk olarak Toyota’nın ürettiği, hibrit ve elektrikli araçlarınız ile yine ilk seri üretilen hidrojen yakıt hücreli sedanı, Mirai’nin doğal yaşama uyumluluğu ile ilgili detayları paylaşır mısınız?
Bilindiği üzere Toyota, 1997 yılında seri üretimi gerçekleştirdiği ilk hibrit araç olan Toyota Prius modeli ve ardından 2015 yılında piyasaya çıkardığı dünyanın ilk hidrojen yakıt hücreli aracı olan Mirai modeli ile çevreye duyarlı araç üretiminde tüm dünyaya öncülük etti. 1997 yılından bu yana, 16 milyon adetten fazla hibrit araç satışı gerçekleştiren Toyota, hibrit teknolojiyle ürettiği araçları sayesinde 120 milyon ton daha az karbondioksit emisyonu salımı sağladı. Toyota’nın 2050 vizyonu çerçevesinde ortaya koyduğu altı çevreci hedef ile paralel olarak Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye olarak; Türkiye’nin ilk crossover ve hibrit aracı olan Toyota C-HR modelimizin seri üretimine 2016 yılında başladık. 2019 yılı başında ise 12’nci nesil yeni Corolla modelimizin hibrit versiyonunun üretimiyle Türkiye’nin adeta bir hibrit üretim üssü hâline geldik. Hibrit teknolojisinin dışında yine geleceğin yakıtı olarak gösterilen hidrojen, doğal kaynaklardan veya atık su gibi insan yapısı ürünlerden elde edilebiliyor ve sıkıştırıldığında aküye göre daha yoğunluklu bir enerji ortaya çıkıyor. Tüm bu özellikleriyle hidrojenin, geleceğin enerji üretiminde önemli bir rol üstleneceğini düşünüyorum. Toyota da hidrojen yakıt hücreli modeli Mirai ile otomotiv sektöründe yeni bir çağ başlattı. Gelecekte önemli enerji kaynaklarından biri olacak hidrojenle çalışan Mirai modeli, hidrojen yakıtını elektrik üretmek için kullanıyor. Mirai, üstün çevreci özelliklerinin yanı sıra kullanıcıların memnuniyetini de diğer teknik özellikleri ve sürüş konforu ile sağlarken, “Toyota Yakıt Hücresi Sistemi” ile yakıt hücresi teknolojisini hibrit teknolojisiyle birleştiriyor ve içten yanmalı motorlara göre daha fazla enerji verimliliği sağlıyor. Mirai, sıfır karbon salımı ile 2050 çevre hedeflerimizden olan “Hedef -1 Sıfır Karbondioksit Emisyonlu Yeni Araç” doğrultusunda, dünya pazarlarında da yerini almış durumda.
Çevreci araçların satış grafiği ve gelecek dönem satış öngörüleriniz nedir?
Toyota’nın kendi kendini şarj eden hibrit teknolojisine sahip araçları, benzin ve dizel araçlara göre her yıl daha fazla artan bir ivme ile talep ediliyor. Toyota’nın öngörüsü ve planı kapsamında, yıllık olarak ürettiği hâlâ 10 milyon adetlik aracın yüzde 50’sinden fazlasının 2025 yılında hibrit motorlu ve sıfır emisyonlu teknolojilerden oluşacağını kamuoyu ile paylaştık.
Sürdürülebilir kaynaklardan beslenme modeliniz, tedarik zincirinizi nasıl etkiliyor?
Tüm bu çalışmaları başta parça tedarik eden yan sanayimiz olmak üzere, tüm iş ortaklarımızla birlikte sürekli ve dinamik bir değişim ve gelişim içerisinde gerçekleştiriyoruz.
Dört R ile başlayan Toyota’nın; Reduce, Reuse, Recycle ve Recover (Azalt, Tekrar kullan, Geri dönüştür, Geri kazan) sloganınızı pratikte nasıl uyguluyorsunuz?
Atığı kaynağında azaltmak, Toyota üretim sisteminin öncelikleri arasında yer alıyor. Bu kapsamda; araç üretimi için temin edilen parçaların üzerinde atık oluşturabilecek tüm ambalaj ürünleri, en az ve en hafif şekilde seçilerek tasarlanıyor. Lojistik sürecinde, taşıma operasyonları sonrasında, ambalaj ürünlerinin ilgili tedarikçi firmaya geri gönderilerek tekrar kullanılması teşvik ediliyor. Fabrikamızda ayrıca atık olarak oluşan ambalaj malzemelerden kuş yuvaları ve ahşap dinlenme alanları oluşturup, atık bataryaları enerji depolama amacıyla tekrar kullanıyoruz. Atık malzemelerin ekonomiye tekrar kazandırılmasına katkı sağlıyoruz. Üretim esnasında oluşan atıkların azaltılması ile ilgili kaizen çalışmaları yapıyoruz. Gerçekleştirilen kaizen önerilerini ödüllendirip, iyileştirme çalışmalarını teşvik ediyoruz. Katı atıkların yanında, üretimde oluşan atık sularını da kaynağında azaltarak doğal kaynakların korunmasına katkı sağlamaktayız. Düşük kirlilik seviyesindeki atık suları, farklı proseslerde tekrar kullanıyoruz ve su tüketimlerini bu şekilde azaltıyoruz.
Düşük karbon ve yenilenebilir enerji kaynağı kullanımınıza istinaden yaptığınız çalışmalardan örnekler verir misiniz?
Fabrikamızda, buharsız üretim, LED aydınlatma sistemleri, yüksek verimli motor ve pompaların kullanımı teşvik edilerek; enerji tüketimleri ve buna bağlı olarak karbon salımı sürekli azaltılmaktadır. Ayrıca idari binalarda aydınlatma ve ısıtma için kurulan solar paneller, yenilenebilir enerji kullanımına katkı sağlıyor. Bunların başında 2015 yılında başlatılan Buharsız Fabrika Projesi yer alıyor. Bu projede üretimdeki proseslerin buharsızlaştırılması aşamasının sonuna geldik. Merkezi buhar kazanı yerine daha verimli lokal ısıtma çözümleri kullanarak buharı fabrikamızda üretirken, yaktığımız doğal gaz nedeni ile oluşan karbondioksit emisyonlarında da ciddi seviyede azalma gerçekleşiyor. Elektrik tüketiminde verimliliği artırıcı projelerin başında ise fabrikadaki aydınlatmaların LED’e dönüştürülmesi geliyor. Geçtiğimiz yıl içerisinde tüm aydınlatmaların LED dönüşümleri gerçekleşti. Bu konularda gereken yatırım Toyota’nın kendi iç kaynaklarından sağlanarak yapıldı.