İklim değişikliğinin etkilerini ölçmek için farklı bir yaklaşım benimsemek, riskleri azaltma çabalarımıza daha fazla katkı sağlayabilir. İklimsel ortalamalara odaklanmak yerine “açık hava günleri” kavramını ele almak, konforlu yaşam açısından daha belirleyici bir yöntemdir. Bu kavram, belirli bir bölgede sıcaklığın yürüyüşe çıkmak gibi normal açık hava etkinliklerini gerçekleştirecek kadar uygun olmadığı günlerin sayısını ifade ediyor. Spor yapmak, bahçede çalışmak veya açık havada yemek yemek gibi faaliyetler buna örnek gösterilebilir.
Yazının tamamına Sürdürülebilir Üretim dergisinin 19. sayısından (Kasım-Aralık 2024) ulaşabilirsiniz.