İnsanlık, var olduğu günden beri ölümsüzlüğün peşinde. Mitolojilerden laboratuvarlara uzanan bu arayış, bugün genetik mühendisliğinin devrimci bir aracı olan CRISPR sayesinde yepyeni bir boyut kazandı. DNA’yı bir metin düzenler gibi değiştirebilen bu teknoloji, sadece hastalıkları tedavi etmekle kalmıyor, yaşlanma mekanizmalarını yeniden yazma iddiasıyla da dikkat çekiyor. Peki gerçekten genlerimizle oynayarak ömrümüzü uzatmak mümkün mü? Yoksa bu, insan doğasına meydan okumanın tehlikeli bir sınırı mı?
Yazının tamamına Sürdürülebilir Üretim dergisinin 21. sayısından (Mart-Nisan 2025) ulaşabilirsiniz.