Mavi Dünya

Okyanuslar, dünya yüzeyinin yüzde 70'ini kaplasa da sadece yüzde 5’inin keşfedilmiş olması, derinliklerde henüz açığa çıkmamış sırların olduğunu gözler önüne seriyor. Araştırmalar, okyanusların derinliklerinde yaşayan canlıların, kimyasal enerjinin ışık enerjisine dönüştürülmesi olarak tanımlanan “biyolüminesans” ile kendi ışıklarını yaratabildiklerini gösteriyor.

Bugün iklim değişikliği, aşırı avlanma, deniz ve okyanus kirliliği gibi sebeplerle erişilebilen balık rezervlerinin çok büyük bir bölümü yok olma tehdidi altında. Dünyadaki toplam balık stoklarının yüzde 60’ı tükenmiş durumda. Uzmanlar, bu gidişata müdahale edilmediği takdirde 2050 yılına kadar dünyadaki balık stoklarının tamamının tükeneceğini öngörüyor. Peki, sürdürülebilir balıkçılık bu alanda geleceği yeniden şekillendirebilir mi?

Sera gazı salımıyla yeryüzü ısınıyor, buzullar eriyor. Su seviyelerindeki yükseliş ve ısı artışı durdurulamazsa 2100 yılına doğru, yeryüzü büyük felaketlerle karşı karşıya kalacak. Bu demek oluyor ki: Motorları maviliklere süreceğimiz yarınlarımız tehlikede!

Küresel ticaretin yüzde 85’ten fazlasını taşıyan çeşitli boyutlardaki 63 bin gemi, getirilen çevre kurallarına uyum sağlamaya çalışsa da orta vadede yerlerini yeni nesil gemilere bırakacak. LNG ve hidrojen gibi alternatif yakıtlar öne çıkmaya başlasa da nükleer tahrikli ticari gemilere de hazır olunmalı!