fbpx

Plastik Yiyoruz

Everest’in yüksekliklerinden Mariana’nın en derin noktasına, kutuplardan denizlere… Doğal yaşam alanlarının en büyük tehdidi plastik atıklar, sadece doğada bulunmuyor, neredeyse yediğimiz her lokmada insan vücuduna nüfuz ediyor.

Plastik şişeler, poşetler, kaplar ve nicesi… Hayatımızın her noktasında plastikle iç içeyiz. Peki ya göremediğimiz plastikler? Beş milimetreden küçük plastik parçacıklarına mikroplastik (MP) bir mikrondan küçük plastik parçacıklarına ise nanoplastik (NP) adı veriliyor. Kuzey Kutbu’nda insan elinin değmediği yerlerden okyanus diplerine, içtiğimiz sudan yiyeceklerimize kadar plastikler dünyanın her yerine sızdı. Gezegenin en derin noktası Mariana Çukuru’nda bile plastik bulunuyor. Paketli ürün kullanımının yaygınlaşmasıyla beraber artan plastik atıklar mikroplastik miktarını da yükseltti. Plastiklerin yıllarca çözünemediği gerçeğiyle doğaya verdiği zarara aşinayız fakat sadece doğada bulunmuyorlar, neredeyse yediğimiz her lokmada plastiklerle karşı karşıya kalıyoruz. Araştırmalara göre insan vücudunda, öyle ki yeni doğan bebeklerde dahi plastik bulunuyor.

Yazının tamamına Sürdürülebilir Üretim dergisinin 14. sayısından (Ocak-Şubat 2024) ulaşabilirsiniz.

Total
0
Paylaşım
Benzer İçerikler
Oku

Etiketlerde Sürdürülebilirliği Nasıl Okuyacağız?

Kıyafetlerin üzerindeki etiketler kaşındırır, rahatsız eder ve biz onları keser bir kenara atarız. Ya da ambalajların üzerindeki işaretleri dikkate almaz, kullanma talimatlarına bile bakmayız. Baksak bile, bu talimatların bir kısmını anlamayız; sembolleri tanımayız. Sadece tekstilde de değil, birçok sektörde sürdürülebilirliği doğru uygulamak, aslında o önemsemediğimiz etiketleri ne kadar doğru okuduğumuzla doğru orantılı olabilir.
Oku

AB’nin Yeşil Enerji Planı, Ne Kadar Samimi?

Yeşil Mutabakat ile ekonomide yeşil dönüşüm devrimi hedefleyen Avrupa Birliği’nde (AB), bazı nükleer enerji ve doğal gaz projelerini “yeşil” yatırım olarak etiketleme konusunda üye ülkeler arasında fikir ayrılıkları yaşanıyor.
Oku

İklim Davalarıyla Aranan Adalet

Hükûmetleri ve şirketleri iklim değişikliğiyle mücadelede sorumlu tutmak ve hesap vermelerini sağlamak üzere açılan “iklim davaları”, her geçen gün artıyor. İklim kriziyle bağlantılı vakaların yargıya taşınması, yarattıkları stratejik etkiler açısından da önem taşıyor.