fbpx

Rejim Çöktü, Misafirlik Bitti

2011 yılında başlayan Arap Baharı, Suriye halkının ayaklanmasına yol açtı. Hükûmet ve halk arasında yaşanan çatışmalar, milyonlarca insanın göç etmesine yol açtı. Göçmenlerin ikinci yurdu ise Türkiye oldu.

İnsanlık tarihi boyunca yaşanan savaşların nedenleri sürekli değişiklik gösterse de en nihayetinde amaç güvenli bir yerde yaşamak. Asırlardır süren savaşlar, medeniyetin oluşumuyla azalsa da hâlâ devam ediyor. 21. yüzyılın başlarından itibaren dünya genelinde birçok stratejik çatışma yaşandı. Bu olayların en bilineni ise hükûmet karşıtı protestoların yapıldığı Arap Baharı isyanlarıdır. Yolsuzluk ve ekonomik unsurların neden gösterildiği olaylar 2010’lu yılların başında Tunus’ta başlayarak kısa süre içinde Arap dünyasına yayıldı. Arap Baharı sürecinde şiddete başvuran bazı devlet ve hükûmet yanlıları, iki yıl içinde bu protestoları büyük ölçüde bastırdı. Protestocuların da şiddete başvurmasıyla, Arap Baharı’nın etkileri Suriye İç Savaşı, IŞİD’in yükselişi, Yemen İç Savaşı ve Mısır Krizi gibi pek çok bölgesel çatışmayı tetikledi. Ortadoğu ülkelerinde bitmek bilmeyen krizlerin önü böylelikle açıldı. İsyanlardan dolayı ülkelerin ekonomisi bozuldu ve can güvenliği kalmadı.

Yazının tamamına Sürdürülebilir Üretim dergisinin 20. sayısından (Ocak-Şubat 2025) ulaşabilirsiniz.

Total
0
Paylaşım
Benzer İçerikler
Oku

İklim Krizi Sokağın Gündeminde (mi?)

Ekonomik kriz mi, yoksa iklim krizi mi hayatınızı daha çok etkiliyor? Geçim sıkıntısı yaşayan birçok kişi için, bu sorunun cevabı “ekonomik kriz” olsa da atladığımız büyük bir gerçeklik var; o da iklim krizi ve ekonomik değişkenler arasındaki güçlü bağlantı.
Oku

Savaşlar ve Eşitsizliklerin Gölgesinde “Yaz Tatili” Başlıyor

Savaşın yıkıntıları arasında sığınak hâline getirilen okullar, yerinden edilerek kaçakçıların ve terör örgütlerinin sömürüsüne maruz kalan öğrenciler, mevsimlik tarım işçisi olarak çalıştırılan çocuklar… Yaklaşan yaz tatili, onlar için artık hiçbir şey ifade etmiyor…
Oku

Bir İhtimal Daha Var…

Binlerce yıllık üretim ve inanç kültürünün kaynağı olan zeytin ve zeytin ağaçları, bugün Türkiye’de, madencilik faaliyetlerinin yürütülmesi için “taşınma” riskiyle karşı karşıya. Bakanlık, “ağaçlar kesilmeyecek” dese de zeytin sahalarının taşınması da çevreciler tarafından kabul edilebilir bir seçenek olarak görülmüyor.