Var elbet anlatacak bir sürü şeyim. Afrika’dan başlayabilirim; orada dönüştürdüğümüz köylerden, güneş enerjisi, su ve tarım, eğitim sonra, yaptığımız okullar, eğitim projelerinden bahsedebilirim. Anadolu’daki köylerde kırsal kalkınma adına kurduğumuz kooperatiflerden, seralardan, besi çiftliklerinden…
Daha geçen hafta düzenlenen iklim konferansından içim aniden sıkılıp çıktığımdan bahsedemem ama. “Sınıf mücadelesini içermeyen çevrecilik, bahçecilikten ibarettir.” sözü çınlıyor kulaklarımda çünkü.
Yazının tamamına Sürdürülebilir Üretim dergisinin 14. sayısından (Ocak-Şubat 2024) ulaşabilirsiniz.