Günümüzde çevreye, insana ve hayvanlara zarar vermeyen üretim metotları popülaritesini artırdı. Aslına bakılırsa söz konusu “popülarite” bir zorunluluğa işaret ediyor. Küresel anlamda adeta bir seferberliğe dönüşen sürdürülebilirlik faaliyetleri, dünyanın tükenen kaynaklarının karşısında bireyleri ve kurumları arkalarında daha yaşanılabilir bir dünya bırakmaya mecbur ediyor. Firmalar, tüketicilere ve çevreye karşı sorumluluklarını yerine getirmek adına sürdürülebilir üretim gerçekleştirmenin yollarını arıyor. Fakat artık üretimde ve faaliyetlerde sürdürülebilir olduğunu deklare etmek yeterli görülmüyor. Hem alıcı firmalar hem de tüketiciler, bir üreticinin tüm üretim süreçlerinde sürdürülebilir olduğunu kanıtlayan belgeleri de görmek istiyor.
YURT İÇİ VE YURT DIŞI SATIŞ HACİMLERİNE DOĞRUDAN KATKI
Bu durum karşısında genellikle kâr amacı gütmeyen ve güvenilirliği küresel çapta onaylanmış, bağımsız kuruluşların çeşitli kriterleri ve bu kriterlere uygunluğu gösteren sertifikaları, belgeleri devreye giriyor. Sektörlere göre değişkenlik gösteren sürdürülebilir üretim belgeleri hem kurumların güvenilirliğini ve itibarını artırıyor hem de ihracat ve satış hacimlerine katkı sağlıyor. Başta Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere dünyanın birçok bölgesindeki alıcılar, artık sürdürülebilir üretim belgelerine sahip olan üreticilerin ürünlerini tercih ediyor. Üretimden perakendeye kadar sürdürülebilirliğin kanıtı olarak otoritelerce belirlenmiş, uluslararası geçerliliği olan standartlara sahip olunması, firmaları rekabette öne çıkarırken tüketici güvenini de artırıyor.
TEKSTİL VE HAZIR GİYİM, SÜRDÜRÜLEBİLİR ÜRETİM BELGELERİNİN EN SIK GÖRÜLDÜĞÜ SEKTÖRLER ARASINDA
Türkiye’de sürdürülebilirlik denildiğinde akla ilk gelen sektörlerin başında tekstil ve hazır giyim yer alıyor. Küresel çapta çevreye en çok zarar veren sektörlerden biri olan tekstil ve hazır giyim, uzun süredir sürdürülebilirlik alanında öncü çalışmalara imza atarak daha çevreci üretim metotlarını tercih ediyor. Özellikle son yıllarda iklim değişikliklerinin yarattığı krizler sonrasında sektörün, sürdürülebilir üretim yapması çok daha sık şekilde gündeme gelmeye başladı. Sektör, sürdürülebilirlik alanındaki faaliyetlerini artırırken ortaya koyduğu çalışmaları belgelendirerek tüketicilere ve alıcı markalara sunmak durumunda.
Pandemi koşullarının da tetiklediği bu dönüşüm sürecinde, sürdürülebilirlik standartlarındaki sertifikalı ürünlere olan talep giderek arttı. Tüketicilerin farkındalığının artması birçok sektörün izlenebilir ve şeffaf olmasını gerektiriyor. Artık satın alma süreçlerinde ürünlerin fiyat ve kalitesi kadar hangi şartlarda üretildiği de sorgulanıyor. Ürünleri üreten işçilerin hangi şartlarda çalıştırıldığı, üretim sürecinde çevreye ve hayvan haklarına ne kadar önem verildiği, hangi ham maddelerin kullanıldığı gibi konular tüketici kararlarını etkileyebiliyor.
BELGELER, ULUSLARASI ORGANİZASYONLARIN ONAYINDAN GEÇİYOR
Kaliforniya merkezli, kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan Cradle to Cradle (C2C) tekstil ve hazır giyim sektöründeki standartları; teknik uzmanlar, pazar liderleri ve kamuoyunun katkılarıyla geliştiriyor. Firmaların taahhütlerini yerine getirip getirmediklerini de ölçümleyen kurum, tüketicilere satın aldıkları ürünleri şeffaf şekilde sorgulama olanağı sunuyor. C2C, beklenen koşulları gerçekleştirme derecesine göre firmaları temel, bronz, gümüş, altın ve platin olarak derecelendiriyor. Derecelendirmeler; ham maddelerin sağlık ve ekolojik açıdan kullanımı, geri dönüşme imkânı, karbon ve su yönetimi ile biyolojik çeşitliliğe saygı gibi kriterlere göre yapılıyor.
Tekstil ve hazır giyim firmalarından ticari birliklere, akademik enstitülerden Amerika Çevre Koruma İdaresi’ne kadar pek çok paydaşın bir arada bulunduğu, kâr amacı gütmeyen bir topluluk olan Sustainable Apparel Coalition (SAC) da Higg Index adı altında standardize edilmiş araçları ile firmaların sürdürülebilirlik performanslarının ölçümlemesini yapıyor. Herhangi bir kâr amacı taşımayan Textile Exchange kuruluşu da belirlediği sertifika ve standartlarla sektörün daha sürdürülebilir şekilde faaliyet göstermesini hedefliyor. Textile Exchange, küresel tekstil endüstrisinde tercih edilen elyafların kullanımını hızlandırarak iklimi olumlu yönde etkiliyor ve sektörde kullanılan pek çok standardın geliştiricisi olarak biliniyor. Zero Discharge of Hazardous Chemicals (ZDHC) Vakfı tarafından geliştirilen Tehlikeli Atıkların Sıfır Deşarjı programı, uluslararası ortak bir yol haritası olarak biliniyor. Tekstil, deri ve ayakkabı sektöründeki ürünlerin yaşam döngüsüne odaklanmış olan programın amacı; sanayiye çevre bilinci kazandırmak, tedarik zincirini geliştirmek ve şeffaflığı ön plana çıkarmak.
TEKSTİL VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜNDE SAHİP OLUNMASI GEREKEN ÖNEMLİ BELGELER
Responsible Wool Standard (Rws)
RWS, yün ürünlerinin değerlerine uygunluğundan emin olunmasını sağlıyor. Koyunların, koyunların otlatıldığı arazilerin refahını ele alan gönüllü ve küresel bir standart olan RWS, markaların ham madde olarak kullandığı yünün güvenli olduğunu kanıtlıyor.
Responsible Mohair Standard (RMS)
RMS, sorumlu tiftik standardı anlamına geliyor. Keçilerin refahına odaklanan RMS, çiftçilerin iyi uygulamalarının da yaygınlaşmasını hedefliyor.
Responsible Down Standard (RDS)
Özellikle tüy ve kuş tüyü gibi hayvansal ürünlerin kullanımına yönelik bir standart olan RDS, tüy endüstrisinde en iyi hayvan refahı uygulamalarına yönelik iyileştirme ve farkındalık amaçlıyor.
Recycled Claim Standard (RCS)
RCS, tedarik zinciri boyunca geri dönüştürülmüş ham maddeleri izlemek amacıyla bir gözetim zinciri standardı olarak biliniyor. RCS, nihai ürünlerdeki geri dönüşümlü malzeme varlığını ve tutarını doğruluyor.
Global Recycled Standard (GRS)
Global geri dönüşüm standardı olarak bilinen GRS de tıpkı RCS gibi uluslararası bir standart olarak kullanılıyor. Geri dönüştürülmüş malzeme kullanımını artırmayı hedefleyen GRS, kimyasal kısıtlamalar için ek kriterler içeriyor.
Organic Content Standard (OCS)
OCS, gıda dışı ürünlerin yüzde 95-100 oranında organik madde içerdiğini gösteren bir standart olarak biliniyor. Nihai ürünlerdeki organik madde varlığını ve miktarını doğrulayan ham madde sürecini takip ediyor.
Global Organic Textile Standard (GOTS)
GOTS, uluslararası alanda tanınmış bir organik tekstil standardı olarak biliniyor. Standart, tüketiciye güvence vermek için çevresel ve sosyal olarak sorumlu üretim yoluyla ham maddelerin hasat edilmesinden satılma sürecine kadar ürünlerin organik olduğunu kanıtlıyor.
Content Claim Standard (CCS)
Nihai üründeki belli bir malzemenin varlığını ve miktarını doğrulayan CCS, kaynaktan nihai ürüne kadar malzeme akışını izleyen bir standart.
OEKO-TEX
OEKO-TEX; STeP, Made in Green, Eco Passport ve Detox to Zero olmak üzere dört aşamalı bir sertifikasyon sistemini kapsıyor.
EMRE KOÇİK | Komet Metal Genel Müdürü
“METAL AKSESUARLARDA SÜRDÜRÜLEBİLİR ÜRETİM TESCİLİ ONAYLANAN TEK FİRMA KOMET METAL”
Komet Metal olarak sürdürülebilir üretimin tescili kabul edilen STeP BY OEKO-TEX, geri dönüştürülebilir ham maddeye bağlı üretimin tescili Global Recycle Standard (GRS), çevresel ve sosyal uygulamaların doğruluğunun göstergesi SEDEX SMETA 2021 raporuna ve yenilenebilir enerji kullanımının göstergesi I-REC sertifikasına sahibiz. Sürdürülebilir üretim, sadece üretim proseslerinde sürdürülebilirliği sağlamak değil; tüm paydaşları etkileyen alanlarda özverili olmak, sürdürülebilirliği her alanda devam ettirmektir. Biz bu süreçte gerek maddi gerekse manevi birçok fedakârlık yaptık. İyileştirme faaliyetleri sonucunda yılda 2 bin 500 ton su tasarrufu elde ettik. MRSL’ye yüzde 100 uygun üretim gerçekleştiriyoruz. Fabrika genelinde kullanılan tüm elektrik enerjisini yüzde 100 yenilenebilir enerjiye dönüştürdük. Paketleme bölümümüzde yüzde 100 biyobozunur ambalaj kullanıyoruz. Çalışanlarımızın sürdürülebilirlik alanında bilinçlenmesi adına düzenli olarak yılda 200 saat eğitim gerçekleştiriyoruz. Türkiye genelinde ağaçlandırma projelerine destek vermek amacıyla Komet Metal Korusu’nu oluşturduk.
Söz konusu sertifikalara, bize avantaj sağlaması için değil, doğaya ve çevreye olan saygımız ve sevgimiz nedeniyle sahip olduk. Çünkü bu dünya hepimizin. Onu koruyup kollamamız gerekiyor. Küreselleşen dünyada artık üretim sadece ürün üretmek değil, üretirken aynı zamanda kaliteden ödün vermeden çevreyi korumaya, kimyasalları uygun kullanmaya ve çalışanlara değer vermeye bağlı. Gün geçtikçe firmaların çoğu sürdürülebilirlik faaliyetlerine önem vermeye başladı. Gündemi takip etmemizi sağlayan vizyonumuz, sürdürülebilirlik bakış açımız ve sahip olduğumuz sertifikalar sayesinde yeni müşteriler de kazandık. Zamanla daha da büyüyen bir pazar ağına sahip olduk. Kapasitemizi artırıp ihracat ağımızı 26 ayrı ülkeye yükselttik.