fbpx

Sürdürülebilir Üretimde Biyoteknolojinin Rolü

Sürdürülebilirlik tartışmalarının arttığı bu günlerde tarımda sürdürülebilirliği, gıdada sürdürülebilirliği, sağlık ve ilaç sektöründe sürdürülebilirliği detaylarıyla tartışıyor konumdayız.

“Biyoteknoloji” terimi ilk kez Karl Ereky tarafından kullanılmıştır. Macar bir mühendis olan Karl Ereky, 1919 yılında yayımladığı “Biotechnologie der Fleisch- und Fett-Erzeugung im landwirtschaftlichen Großbetriebe” (Tarımda Büyük Ölçekli İşletmelerde Et ve Yağ Üretiminin Biyoteknolojisi) adlı kitabında bu terimi tanımlamıştır.

Ereky, tanım olarak “biyoteknoloji” terimini; “ham maddelerin biyolojik olarak sosyal açıdan faydalı ürünlere dönüştürülebildiği süreci” ifade etmek için kullandı. Bu kavram, modern biyoteknolojinin temelini oluşturan fermantasyon süreçlerini, biyoteknolojiye konu olan teknolojileri ve tarımsal üretim uygulamalarını içermekteydi. Ereky, 20. yüzyıl boyunca biyoteknolojinin, gıda ve enerji kıtlığı gibi toplumsal krizlere çözümler sağlayabileceğini öngördü. Ve Geçtiğimiz 100 yıl boyunca, 21. yüzyılda biyoteknoloji günümüz dünyası için en güçlü, en kalıcı çözümleri, kendi alanını genişleterek ve giderek güçlenerek artırmaya devam etmektedir.

Yazının tamamına Sürdürülebilir Üretim dergisinin 20. sayısından (Ocak-Şubat 2025) ulaşabilirsiniz.


Total
0
Paylaşım
Benzer İçerikler
Oku

COP 27 Ardından…

Taraflar konferanslarının 27’ncisi (COP27), bu yıl Kasım ayında Mısır’ın Şarm El-Şeyh şehrinde yoğun eleştiriler altında düzenlendi. Toplantının yüksek gelirli insanların uçaklarla tatil yapmaya geldikleri turistik bir beldede yapılması, Mısırlıların da bunu aşırı kazanç sağlamak için kullanarak otel fiyatlarını COP27 katılımcıları için dört-beş kat artırmaları, katılımcıların Şarm El-Şeyh’e gelmelerini oldukça zorlaştırdı.
Oku

İklim Değişikliği Hedefleri ve Jeopolitik Riskler

ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinin endüstri devrimi döneminde yarattığı emisyonlar, günümüzdeki iklim değişikliği sorununun ana kaynağı olarak görülüyor. Bu sebeple söz konusu ülkelerin emisyon azaltımında liderlik rolü üstlenmeleri bekleniyor.