fbpx

“Sürdürülebilirlik İş Yapış Biçimimiz”

Türkiye’nin CSC Kaynakların Sorumlu Kullanımı altın seviye belgesini ilk defa Çanakkale fabrikasıyla alan, ardından Büyükçekmece fabrikasını da altın seviyeye çıkararak iki fabrikası ile bu belgeye sahip tek şirket konumunda olan Akçansa’nın sürdürülebilirlik yolculuğunu Akçansa Genel Müdürü M. Zeki Kanadıkırık’tan dinledik.

Akçansa’nın temelleri 1967 yılında Akçimento ile atıldı. 1996 yılında Çanakkale Çimento ile birleşmesi sonucunda Türkiye’nin en büyük çimento şirketi konumuna geldi. Akçansa, bir Hacı Ömer Sabancı Holding AŞ ve HeidelbergCement Mediterranean Basin Holdings, SL. ortak kuruluşudur. Şirketin yüzde 79,4 hissesine Hacı Ömer Sabancı Holding ve HeidelbergCement Mediterranean Basin Holdings, SL. eşit oranda sahiptir. Kalan yüzde 20,57’si halka açıktır. Çimento ve hazır beton üretiminde Marmara, Ege ve Karadeniz bölgelerinde faaliyet gösteren Akçansa’nın İstanbul Büyükçekmece, Çanakkale Ezine ve Samsun’un Ladik ilçesinde kurulu üç çimento fabrikası ile Ambarlı, Aliağa, Marmara Ereğlisi ve Yalova’da dört terminali bulunuyor. İştiraki olan Betonsa ile 1998 yılında birleşmesi sonucunda, Marmara ve Ege bölgelerine yayılan 30’a yakın hazır beton tesisinde “Betonsa” markasıyla hizmet veriyor. Diğer bir iştiraki Agregasa Agrega San. ve Tic. AŞ ile 2002 yılında birleşti ve agrega üretim faaliyetini “Agregasa” markası altında Türkiye genelinde 14 agrega ocağı ile sürdürüyor.

Akçansa kaç yıldır sürdürülebilirlik üzerine çalışmalar yapıyor?

Çimento sektörü, aslında demir çelik sektöründen sonra en yoğun enerjiye ihtiyaç duyan sektörlerden biridir. Durum böyle olunca Akçansa’nın bundan uzak durması mümkün değildi. Markamızın arkasında çok güçlü bir yapılanma var ki birisi Sabancı Holding diğeri HeidelbergCement ortak kuruluşudur. Akçansa, ilk kez sürdürülebilirliği odağına 2010 yılında aldı ve on yıllık bir planlama hazırladı. Akçansa üzerine aldığı bu sorumlulukla 2020 sürdürülebilirlik hedeflerini, 2017 yılında yakaladı. Arkasından 2020 yılında, 2030 hedeflerimiz belirlendi.

Ve bu elbette sektördeki ilklere imza atmanızı sağladı…

Sürdürebilirlik bizim ana hedeflerimizden bir tanesidir. Sürdürülebilirliği, bir iş yapış biçimi olarak benimsiyoruz. Son zamanlarda çok popüler bir konu hâline geldi ancak biz sürdürülebilirlik yolculuğumuzu uzun yıllardır sürdürüyoruz. Bu doğrultuda sektörün ilk sürdürülebilirlik raporunu yayımladık. Büyükçekmece fabrikamız özelinde alternatif yakıt olarak atık kullanan ilk şirket biz olduk. Çanakkale fabrikamız atık ısı geri kazanım tesisi kuran ilk çimento fabrikasıdır. Türkiye’nin CSC Kaynakların Sorumlu Kullanımı altın seviye belgesini ilk defa Çanakkale fabrikasıyla alan, ardından Büyükçekmece fabrikasını da altın seviyeye çıkararak iki fabrikası ile bu belgeye sahip tek şirket konumunda yer alıyoruz. Gebze Hazır Beton Tesisi de Kaynakların Sorumlu Kullanımı Sertifikası’nı altın seviyeye taşıdı. Tesis, Beton Sürdürülebilirlik Konseyi tarafından belgelendirilen Türkiye’deki ilk tesis olma özelliği taşıyor.

Akçansa, sürdürülebilirliğin sağlanması için diğer sektörlere göre daha mı fazla sorumluluk alıyor?

Burada temel olan, şu anda yaşamakta ve kaynaklarını kullanmakta olduğumuz dünyayı, gelecek nesillere de aynı şekilde teslim etmek. Bu, en büyük sorumluluğumuz. Kullandığımız kaynakları yerine koyabilmemiz, gelecek nesillerin kaynaklarını tüketmememiz, onlar için aynı imkânları yaratabilmemiz lazım. Çimento, enerji yoğun bir sektör. Bu nedenle sorumluluklarımız daha büyük. Karbon ayak izimizi azaltmamız gerekiyor. Bu doğrultuda alternatif yakıt ve alternatif ham madde kaynaklarının üretim süreçlerinde kullanılması, düşük karbonlu çimento ve beton üretimi, dijital dönüşüm ile daha verimli süreçlerin geliştirilmesi, yenilenebilir enerji kullanımı ve döngüsel ekonomi modeli kapsamında iş birlikleri gibi geniş bir çerçevede uygulamalarımız var. Su tüketiminin azaltılması, enerji verimliliği, geri dönüşüm ve sıfır atık gibi kavramlar günlük operasyonlarımızın merkezinde bulunuyor. Diğer taraftan sürdürülebilirlik gündeme geldiğinde daha çok çevre, iklim değişikliği ve emisyonlardan bahsediliyor. Ancak bu kavram çok daha geniş. Birleşmiş Milletler daha önce bu bağlamda 17 adet sürdürülebilir kalkınma hedefi koyarken konuya geniş bir yelpazeden bakmıştı. Biz de şirket olarak ilk sıraya iş sağlığı ve güvenliğini alıyoruz. Çalışanlarımızın sağlığı ve güvenliği bizim için çok önemli. “Sıfır kaza” hedefini birinci sıraya koyduk. Diğer yandan toplumsal cinsiyet eşitliği konusu ana odaklarımızdan birini oluşturuyor. Bunun için çok ciddi çalışmalar yapıyoruz. Toplumsal hedeflerimiz de var. Toplum için değer yaratmaya özen gösteriyoruz. Hem sosyal sorumluluk projelerimiz hem içinde bulunduğumuz topluma endüstriyel katkılar sağlamamız dışında farklı neler yapabileceğimize odaklanıyoruz. Tüm bunları hedeflerimiz içinde somut ve ölçülebilir şekilde bulunduruyoruz.

“Benim Mahallem” projeniz altıncı yılında. Bu projede neleri amaçladığınızı anlatır mısınız?

Sosyal sorumluluk çalışmalarımızı “iyi bir komşu olmak” anlayışı etrafında sürdürüyoruz. Bu yıl altıncı yılına giren Benim Mahallem Projesi’nin bu sene ilk ayağını Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı (TOÇEV) ve Çanakkale İl Millî Eğitim Müdürlüğü iş birliğinde Çanakkale’de tamamladık. 23 Mayıs-6 Haziran tarihleri arasında Ezine’deki ilk ve orta okullarda, 6-14 yaş grubundaki bin öğrenciye “Atık ve Geri Dönüşüm” ile “Cinsiyet Eşitsizliğine Dayalı Akran Zorbalığı” konularında eğitim verildi. Çocukların kendileri ya da çevreleri ile olan iletişimleri ve arkadaşlık ilişkilerinde duyarlılıklarının artmasını amaçladık. Proje kapsamında Çanakkale, İstanbul, Samsun ve İzmir’de yapılacak eğitimler ile 15 bin öğrenciye ulaşmayı hedefliyoruz.

Bu noktada mentorluk yapmak çok önemli…

Mutlaka… Biz son olarak “Benim Mesleğim Senin Seçimin” isimli projemizi de gerçekleştirdik. Samsun Ladik Akpınar Fen Lisesi 10. ve 11. sınıf öğrencilerini, Ladik fabrikamızda Akçansalı mühendisler ile buluşturduk. Öğrencilerin yeteneklerini ve ilgi alanlarını keşfetmelerine destek olmak için tecrübe paylaşımında bulunduk ve onlara mentorluk yaptık.

Peki, sürdürülebilirlik organizasyon yapınız hakkında bilgi verir misiniz?

Sürdürülebilirlik stratejimiz ve performansımız, Yönetim Kurulu tarafından sahipleniliyor. Akçansa’nın sürdürülebilirlik stratejisi, vizyonu ve hedefleri kapsamında oluşturulan iş planları ve çalışmalar Yönetim Kurulu’nun da katılımıyla İcra Komitesi üyelerinden oluşan Sürdürülebilirlik İcra Komitesi’nde ele alınıyor. Sürdürülebilirlik İcra Komitesi’ne raporlama yapan ve 15 üyeden oluşan Sürdürülebilirlik Komitesi, sürdürülebilirlik stratejisinin şirket stratejisi ile entegrasyonu konusunda çalışmalar yapıyor. Sürdürülebilirlik stratejisi kapsamında çevresel, sosyal ve yönetişim başlıklarında belirlenen odak alanlarda faaliyet gösteren, farklı sayıda üyelerden oluşan yedi adet sürdürülebilirlik çalışma grubu da operasyonel düzeydeki uygulamaları yürütüyor. Akçansa’nın sürdürülebilirlik faaliyetlerini tek merkezden ve daha verimli bir sistemle yürütmek amacıyla kurulan Sürdürülebilirlik Müdürlüğü, kilit bir role sahip. Şirketin tüm faaliyetlerinde sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği ile mücadele ve uyuma yönelik aksiyonların koordinasyonu konusunda çalışmalar yapıyor.

Sektörünüz genelinde Akçansa’nın sürdürülebilirlik karnesini değerlendirir misiniz?

2030 sürdürülebilirlik hedeflerimizde de yer aldığı şekilde, alternatif kaynakları daha fazla kullanmaya çalışıyoruz. 2021 yılında toplam 583 bin ton atığı klinker ve çimento üretiminde alternatif kaynak olarak kullandık. Akçansa fabrikalarındaki Bakanlık ve İl Müdürlükleri tarafından 7/24 eş zamanlı olarak izlenen fabrikalardaki proses bacalarıyla, çevre mevzuatında tanımlanan emisyon sınırlarının çok altında emisyon düzeyleriyle faaliyet gösteriyoruz. Diğer yandan enerji verimliliğinde performansın artırılması önemli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Çanakkale fabrikasında kurulu olan atık ısı geri kazanım tesisi ve rüzgâr türbiniyle üç çimento fabrikasının toplam elektrik ihtiyacının yüzde 14’ünü karşılayan seviyede temiz elektrik üretimi gerçekleştirildi.

Akçansa’da son dönemde yaşanan gelişmeler nelerdir?

Akçansa, iklim değişikliği ile mücadele yolunda belirlediği emisyon hedeflerinde, daha hızlı ilerlemek ve iklim stratejisini güçlendirmek üzere UN Global Compact liderliğinde yürütülen İklim Hedefi Hızlandırma Programı’na katılıyor. 2021-2022 döneminde yer aldığı UN Global Compact’in “Hedef Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Programı” doğrultusunda çalışmalarını sürdürüyor. Nisan 2022 itibarıyla kurumsal sürdürülebilirlik performansları üst seviyede olan şirketlerin paylarının yer aldığı BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’ne dâhil 65 şirketten biri olduk. 6 Haziran haftasında, üç ayrı fabrikamızda da fiziki olarak bulunduğumuz Sürdürülebilirlik Haftamızı düzenledik.

Peki, Akçansa’nın 2030 sürdürülebilirlik hedefleri arasında neler var?

Kısaca 2030 odak alanlarımızı, altı başlık altında topladık: “İş Sağlığı ve Güvenliği’nde Mükemmelliğe Ulaşmak”, “Çevresel Ayak İzimizi Azaltmak”, “İnovasyon ve Dijitalleşme”, “Döngüsel Ekonomi”, “İyi Bir Komşu Olmak”, “İnsan, Uyum ve Şeffaflık”. İş sağlığı ve güvenliğinde mükemmelliğe ulaşmak için “Sıfır Kaza” modelini benimsiyoruz. Çevresel ayak izimizi azaltmak için karbondioksit emisyonlarının azaltılması, çevresel performansın iyileştirilmesi ve yenilenebilir enerji kullanımının artırılması önemli. İnovasyon ve dijitalleşmede artan bir ivme ile çalışmalarımızı sürdürerek çimento ve betonda klinker kullanımının azaltılması, otonom üretim ile faaliyet gösteren tesis sayısını yükseltme ve üretim sürecindeki dönüşümler ile enerji maliyetlerini optimize edeceğiz. Döngüsel ekonomiyi daha da etkinleştirmek için alternatif yakıt kullanımında yüzde 35, alternatif ham madde kullanımında yüzde 15 hedefimiz bulunuyor. İyi bir komşu olmak adına kurumsal sosyal sorumluluk, gönüllülük çalışmaları ve sosyal etki analizleri gerçekleştiriyoruz. İnsan odaklılık, uyum ve şeffaflık konularına, hassasiyetle eğilmeyi sürdürüyoruz. Benzersiz çalışma kültürü, etik eğitimleri, kadın istihdamını destekleme, yüzde 30 kadın çalışan oranı hedefi ve tüm değer zinciri boyunca sürdürülebilirliğin yaygınlaştırılması için çalışmalarımıza devam ediyoruz.

Total
0
Shares