fbpx

“Sürdürülebilirlik, Lenzing’in DNA’sında Var”

Yenilenebilir ağaç ham maddesinden çevreye duyarlı elyaflar üreten Avusturya merkezli Lenzing Grubu, 2017 yılında İstanbul’da Satış ve Pazarlama Ofisi’ni kurdu. Sürdürülebilirliğin, markalarının DNA’sında olduğunu söyleyen Lenzing Türkiye İş Geliştirme Bölüm Müdürü İlkşen Dedeoğlu Demiray ile sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarını konuştuk.

Lenzing Türkiye İş Geliştirme Bölüm Müdürü İlkşen Dedeoğlu Demiray, gezegenin korunmasına ve insanların günlük yaşamdaki ihtiyaçlarına odaklanarak inovatif ürünler geliştirdiklerini belirtiyor ve ekliyor: “Sürdürülebilirlik alanında sektörümüzde inovasyon lideriyiz.”

Lenzing Türkiye’nin faaliyetlerinden bahseder misiniz?

Avusturya merkezli, 80 yıllık köklü bir şirket olan Lenzing Grubu, yenilenebilir ağaç ham maddesinden çevreye duyarlı özel elyaflar üretiyor. Gezegenimizin korunmasına ve insanların günlük yaşamdaki ihtiyaçlarına odaklanarak inovatif ürünler geliştiriyoruz. Grubun yüksek kaliteli elyafları, kadın giyimden farklı denim türlerine ve yüksek performans spor giyime kadar çok çeşitli tekstil ürünleri için temel teşkil ediyor. Lenzing elyafları doğada çözünürlük ve gübreleşebilirlik seviyesi ile hijyen ve tarım ürünlerinde de kullanılıyor. Endüstrinin günden güne artan sürdürülebilirlik ve şeffaflık talebine yeni çözümlerle yanıt veren bir şirketiz. Dünyanın en büyük selülozik elyaf üreticilerinden biri olarak sürdürülebilirlik alanında sektörümüzde inovasyon lideriyiz. TENCEL™ markası altında toplanan elyaflarımız alternatiflerine göre çok daha fazla çevre dostu ve sürdürülebilir.

Türkiye, Lenzing için her zaman çok önemli bir pazar oldu. 2017 yılında faaliyetlerimizi bir adım öteye taşıdık ve İstanbul’da Satış ve Pazarlama Ofisi’ni kurduk. Lenzing’in ana değerlerinden olan sürdürülebilirliğin, Türkiye pazarında da karşılık bulmasından mutluyuz.

Lenzing, tekstil sektöründeki döngüsellik çalışmalarını nasıl değerlendiriyor?

Lenzing, sürdürülebilirlik stratejisini üç temel ilke doğrultusunda yürütüyor; değişim için iş ortaklığı, döngüsel ekonomiyi teşvik ve değer zincirinin yeşillendirilmesi. Ayrıca iklimin korunması, kaynak verimliliği ve biyolojik çeşitlilik gibi öncelikli çevre sorunlarıyla etkin şekilde mücadele stratejik ilkelerimizin ayrılmaz parçası. Lenzing, döngüsel ekonomiyle ilgili standartları belirliyor. Bu çerçevede kaynak verimliliğini artırmak ve küresel tekstil atığı sorununa bir çözüm bulmak amacıyla REFIBRA™ geri dönüşüm teknolojisini geliştirdik.

REFIBRA™, pamuklu giysi üretiminden ve kullanılmış giysilerden elde edilen pamuk artıklarından ticari ölçekte yeni lyocell elyaf üretimini mümkün kılan dünyadaki tek teknoloji. Bu sayede hem ham madde ihtiyacı azalıyor hem de tekstil atıkları, döngüsel ekonomiye dâhil ediliyor.

TENCEL™ Lyocell elyafların sahip olduğu kapalı döngü üretim süreci, Avrupa Komisyonu tarafından Sürdürülebilir Kalkınma için Teknoloji kategorisinde Avrupa Çevre Ödülü kazandı. Ayrıca, AB Eko-etiketine (EU Ecolabel) sahip TENCEL™ lyocell ve modal elyaflar hem sürdürülebilir üretim süreçleri hem de iyi hissettiren özellikleriyle tekstil sektörüne katkı sağlıyor.

Sürdürülebilir elyaf ürünleriniz ve markalarınızla ilgili bilgi verebilir misiniz? Bu ürünler, çevreye, doğaya, insana ve biyoçeşitliliğe nasıl bir değer yaratıyor?

TENCEL™, Lenzing Grubu’nun amiral markası olarak faaliyetlerine devam ediyor. 2018 yılında yenilediğimiz marka stratejisi ile tekstildeki özellikli elyaflarımız modal ve lyocell’i TENCEL™ markası altında topladık. TENCEL™ altında kullanılan elyaflar, Lenzing Ağaç ve Hamur Politikası’nın katı yönergelerine uygun olan sertifikalı ve kontrollü kaynaklardan elde ediliyor. TENCEL™ bünyesindeki ürün markaları arasında TENCEL™ Active, TENCEL™ Denim, TENCEL™ Home, TENCEL™ Intimate ve TENCEL™ Luxe ve TENCEL™ for Footwear yer alıyor. Botanik kökenli ve doğada çözünür TENCEL™ elyafları tüketicilere yeni bir doğal konfor anlayışı ve standardı sunuyor.

Günümüzde tekstil, doğaya ve insan yaşamına en çok zarar veren ikinci sektör. Giyim ve ev tekstili ürünlerinde kullanılan kumaşların yüzde 10-30’u kesim işlemi esnasında israf oluyor. Dünya genelinde 48 milyon ton tekstil ürünü her yıl çöpe atılıyor. Kıyafetlerin kullanım sonrası yalnızca yüzde 12’si daha düşük değerli uygulamalar için geri dönüşüme gönderiliyor. Elyaftan elyafa geri dönüşüm oranı ise en fazla yüzde 1 civarında. Su tüketimi de çok ciddi bir sorun. Moda endüstrisi, dünyada en çok su tüketen ikinci endüstri. Bir insanın 3,5 yıl boyunca içebileceği su miktarı, tek bir pamuklu t-shirt’ün üretiminde kullanılıyor. Döngüsellikle ilgili hedefleri olan ve tekstil atığı için çözümler geliştirmeye kendini adamış bir firmayız. Tekstil atık problemine karşılık sunduğumuz çözüm önerisi ise REFIBRA™ teknolojisi.

REFIBRA™ teknolojisi, tonlarca tekstil atığının çöpe gitmesini engelliyor, üretim için pamuğa göre yüzde 95 daha az su gerektiriyor. 2025’te viskon ve modal elyaflarımızda da geri dönüştürülmüş içerik sunmayı hedefliyoruz. Karbon nötrlüğün kurumsal çerçevesini belirleyen küresel CarbonNeutral protokolünün kurallarına uygun tasarlanan, sertifikalı, yeni sıfır-karbon TENCEL™ elyaflarını da 2020 Eylül ayında piyasaya sürdük.

Sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarınızdan ve teknolojiyi sürdürülebilirliğe nasıl entegre ettiğinizden bahseder misiniz?

Sürdürülebilirlik, Lenzing’in DNA’sında var. Biz sürdürülebilirliği üç açıdan ele alıyoruz; sosyal-toplumsal boyut, şirket boyutu ve çevresel boyut. Sadece çevresel etkilere dikkat etmek ya da sadece elyafın üretim şekline, kaynağına bakmak değil; kumaşın nasıl boyandığından kendi çalışanlarının sağlığına kadar pek çok unsur oldukça önemli.

Lenzing ürünlerinin ham maddesi ağaç. Yani yenilenebilir bir ham madde kullanıyoruz. Kesinlikle yaşlı ve nesli tükenmekte olan ya da koruma altında olan ormanlardan ağaç veya eriyik hamur alımı yapmıyoruz. Satın alımları sadece sürdürülebilirliği sertifikalanmış kaynaklardan gerçekleştiriyoruz. Sorumlu kaynak kullanımı ile yola başlıyor ve üretimin her aşamasında sürdürülebilirliği bir ilke olarak kabul ederek ilerliyoruz. TENCEL™ elyaflarımızın üretiminde sayısız inovasyon yer alıyor. Tüm faaliyetlerimizde yenilenebilir enerji kullanımı ve proses kimyasallarını geri kazanma yoluyla gelecek nesiller için kaynakları korumayı amaçlıyoruz. Kapalı döngü üretimimiz, sorumlu ağaç ve selülozik hamur tedarik ilkemiz ve Lenzing’e özel temiz üretim teknolojilerimiz sayesinde tüm elyaf gruplarımız sektöründe öncü sürdürülebilir elyaflardan kabul ediliyor ve birçok uluslararası markanın çevre dostu özel koleksiyonlarında yer buluyor.

Lenzing Fiber

Tedarik zinciri boyunca şeffaflığın sağlanması da tekstil endüstrisi için büyük bir zorluk oluşturuyor. Sektörde daha fazla şeffaflık sağlamak için TextileGenesis™ iş birliği ile blockchain teknolojili bir çözüm hayata geçirdik. Lenzing iş ortakları, Fibercoin™ teknolojisini kullanarak fiziki olarak sevk edilen TENCEL™ ve LENZING™ ECOVERO™ markalı elyaflarla orantılı, dijital blockchain varlıkları oluşturabiliyor. Bu dijital varlıklar, eşsiz parmak izi ve doğrulama mekanizması yaratarak, tedarik zinciri boyunca daha güvenilir ve dijital nitelikte bir gözetim zinciri sağlayarak hileleri engelliyor. Ayrıca malzemelerin daha sürdürülebilir bir biçimde üretilmesini sağlıyor.

Dünyanın kısıtlı kaynaklarını daha az tüketerek, çevreye zarar vermeden sorumlu ve sürdürülebilir bir üretim gerçekleştirmek adına sizce markalara ve tüketicilere ne gibi ne gibi görevler düşüyor?

Tekstil endüstrisi, yılda 1,2 milyar ton karbon salıyor ve 9 milyon ton plastik atığın okyanuslara gitmesine neden oluyor. Bu durumda neler yapabiliriz diye düşündüğümüzde, sürdürülebilir moda kavramıyla karşılaşıyoruz. Doğru ham maddeyi seçmek, alternatif enerji kaynaklarına yönelmek, çevreye duyarlı moda ürünlerini tercih etmek, daha az satın almak, daha fazla dönüştürmek. Hepimizin sürdürülebilir bir dünya için yapabilecekleri var. Günümüzde doğaya saygılı ve sürdürülebilir üretim, tüketicilerin her zamankinden daha fazla ilgisini çekiyor. Tüketicilerin bu taleplerine daha fazla dikkat eden ve sürdürülebilir dünyaya katkı sunmak isteyen şirket ve markalar da çevre dostu üretime yöneliyor.

Lenzing olarak gerçekleştirdiğimiz “Moda ve Ev Tekstillerinde Sürdürülebilir Ham Maddeler” konulu Küresel Tüketici Algısı Anketi’nin verileri de sürdürülebilirlik konusunun artık gündemimizin ilk sıralarında olduğunu gözler önüne serdi. Ankete katılan dokuz ülkeden, dokuz bin tüketici; çevre dostu, doğada çözünür, doğal ve geri dönüştürülebilir gibi kavramlara sempati duyduğunu belirtti. Tüketiciler, bu kavramlara bağlı olan ürünleri satın almaya daha istekli olduklarını söylüyor. Bu anketin sonuçları, günümüz tüketicilerinin bakış açısını yansıtıyor. Tüketiciler, giysi ve ev tekstili ürünleri satın alırken malzeme türünü önemli bir faktör olarak değerlendiriyor. Bu durum, tüketicilerin sürdürülebilir ürünlere değer verdiğine olan inancımızı pekiştiriyor. Bilinçli alışveriş yapan tüketicilerin giderek artmasıyla artık daha fazla tüketicinin sürdürülebilir bir yaşam tarzını benimsediğini görmekten heyecan duymaktayız. Eco-fashion, günümüzde trend olmaktan çıkarak çevreye duyarlı tüketicilerin yaşamının bir parçası olma yolunda hızla ilerliyor. 

Total
0
Paylaşım