fbpx

“Sürdürülebilirlik Olgusunu Risk Değil, Fırsat Olarak Değerlendirmeliyiz”

Türkiye ekonomisine ve istihdamına sağladığı katkılarla dikkat çeken tekstil sektörünün gündeminde sürdürülebilirlik var. Sürdürülebilirlik alanında eylem planı yayımlayan ilk sektör olma özelliği taşıyan tekstil sektörünün faaliyetlerini İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçılar Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz’den dinledik.

Tekstil; ham madde, su, enerji ve kimyasal kullanımı açısından yoğun bir sektör olması sebebiyle çevresel açıdan iyileştirmeler yapıldığında dünya kaynaklarının sürdürülebilir olmasında en büyük etkisi olacak üçüncü sektör. İTHİB, yeni projeleri ile sektörün sürdürülebilir üretim süreçlerine tam entegrasyonu sağlamak için çalışıyor.

Sürdürülebilirliğin ve döngüsel ekonominin sektörümüzdeki farkındalığını artırmaya devam edeceğiz.

İTHİB olarak tekstil ve ham maddeleri sektörünün sürdürülebilirliği adına belirlediğiniz stratejiler nelerdir?

İTHİB Logo

İTHİB olarak yeni dönemde de katma değerli sürdürülebilir ihracat hedefimiz kapsamında projelerimize, alternatif pazarlara dönük ihracat ataklarımıza ve uluslararası platformda gerçekleştirdiğimiz tanıtım çalışmalarımıza yenilerini ekleyeceğiz. Sürdürülebilirlik konusu yine odak noktamızda olacak. Gerçekleştireceğimiz tüm etkinliklerimizde recycle tekstil ürünleri, tekstil sektöründe su kullanımının azaltılması, çevre faktörleri gibi sürdürülebilirlik başlıklarını ön plana çıkarmayı öngörüyoruz. Sektörümüze yol haritası oluşturacak eğitim faaliyetlerimize devam etmenin yanında sürdürülebilirlik özelinde UR-GE projemize de başlamanın heyecanını yaşıyoruz. Sürdürülebilirlik eylem planlarımız çerçevesinde birçok yeni faaliyet gerçekleştirerek Ticaret Bakanlığımızın hazırladığı Avrupa Yeşil Mutabakatı Eylem Planı kapsamında sürdürülebilirliğin ve döngüsel ekonominin sektörümüzdeki farkındalığını artırmaya devam edeceğiz. Daha önce gerçekleştirdiğimiz ve uluslararası tüm paydaşları bir araya getiren Sustainability Talks etkinliğini bu yıl da yapacağız. Tekstil sektörü sürdürülebilirlik yol haritası niteliğinde olan Sürdürülebilirlik Rehberimizi, 2022 yılında yayımlamayı hedefliyoruz. Mart ayında başlattığımız ve Haziran ayına kadar devam edecek olan Tekstil Sektörü Sürdürülebilirlik Dönüşümü Eğitim Programımız, 900’ü aşkın katılımcıyla devam ediyor. Eğitim serimize 2022 yılında da devam edeceğiz.

Gerçekleştirdiğimiz projelerle sektörümüzün ihracat kabiliyetini artırıyor, dijital dönüşümünü hızlandırıyor, nitelikli istihdam yetersizliğine çözüm üretiyor ve sürdürülebilir üretim süreçlerine tam entegrasyonu sağlamak için çalışıyoruz. Sektör olarak küresel ligdeki konumumuzu koruyarak 2022 yılında 15 milyar dolar değerinde ihracatla yeni bir rekora imza atmayı ve uzun vadede dünyanın en büyük ilk üç tekstil ihracatçı ülkesinden biri olmayı hedefliyoruz.

Sanayicinin ve ihracatçının gündeminde enerji maliyetlerindeki artış, finansmana erişimde yaşanan sorunlar, ham madde ve lojistik krizi gibi konular var. Firmalarının en önemli beklentilerinin neler olduğunu düşünüyorsunuz?

Lojistik krizleri, finansmana erişim sorunları ve enerji temininde yaşanan zorluklar, firmaları en çok zorlayan darboğazları oluşturuyor. Geçen dönemde tecrübe ettiğimiz lojistik krizinin getirdiği tedarik zincirindeki bozulmalar, birçok pazarda kısıntı ve ertelemelere yol açtı. Dünyada lojistik krizinde dalgalanmaların süreceğini net bir şekilde görebiliyoruz. Dünyanın yaşadığı lojistik açmazı, ülkemiz için bir fırsat. Türkiye, lojistik sürecindeki olağanüstü fiyat artışlarını jeostratejik avantajı ile pozitif yönde kullanabilecek potansiyele sahip. Elbette lojistik avantajınızı kullanabilmeniz için entegre üretim gücüne de sahip olmanız gerekiyor. Sektörümüz, güçlü üretim ağıyla lojistik krizini fırsata çevirebildi ve son bir yılda AB’nin ithalatından aldığı payı yüzde 15’ten yüzde 17’nin üzerine çıkarabildi.

Yüksek enerji fiyatlarının üretim maliyetlerini artırması ile mücadele eden üreticiler için düzenli bir ham madde tedarik zincirinin oluşturulmasının önemli hâle geldiğini gözlemliyoruz. Bu kapsamda üretim maliyetlerini etkileyen kalemlerden iş gücü, ham madde ve enerji girdileri; sektörün rekabetçiliğini belirleyen önemli unsurlar. Bu kalemlerde Türkiye’nin birim maliyetlerinin, genellikle Avrupa ve dünya ortalamalarının üzerinde olması rekabetçiliğimizi etkiliyor. Tekstil sektörü olarak beklentimiz, istikrarlı kur politikası ile birlikte verimliliğin diğer bir ayağı olan girdi maliyetlerinin (enerji, işçilik) düşürülerek rekabet ettiğimiz ülkeler ile kıyaslanabilir duruma getirilmesi ve teşvik mekanizmalarının oluşturulmasıdır.

Sektörümüzün en önemli konularından biri, kullanmış hazır giyim ithalatındaki engeller. Kullanılmış hazır giyim ithalatı gerçekleştirebilmek için ürünün kırpıntı hâline dönüştürülmesi gerekiyor. Bu da sektörümüz için maliyetlerin artması ve süreçlerin uzaması anlamına geliyor. Zira tekstil ürünlerinin geri dönüştürülmüş materyallerle üretiminin teşvik edilmesi gerekirken ham madde niteliğine sahip, geri dönüştürülmek üzere ithal edilen hazır giyim ürünlerinin ithalatına izin verilmemesi, sektörümüzün sürdürülebilirlik yaklaşımıyla uyuşmuyor. İthalat kısıtlaması, sektörümüzün bu alanda yeni yatırımlar yapmasını ve iş birlikteliklerini engelliyor. Bu kapsamda Ticaret Bakanlığımızdan beklentimiz, gümrük kontrolünde iç piyasa dengelerini bozmayacak ve suistimallere yol açmayacak şekilde, kullanılmış hazır giyim ithalatına izin verilmesi yönünde.

İTHİB, sanayicilerin beklentilerine ve sorunlarına yönelik ne tür önlemleri hayata geçirecek?

AB pazarına ihracat gerçekleştiren tedarikçiler için gelecek dönemde sürdürülebilir tekstillerde farkındalığın ve kapasitenin artırılmasına yönelik özel bir teşvik mekanizması geliştirilmesi sektörümüz için çok önemli. AB’nin de bu kapsamda önemli finansman kaynakları mevcut. Bizler de ülkemizde bu tarz destek mekanizmalarının geliştirilmesi için bakanlıklarımız nezdinde taleplerde bulunuyoruz. Ayrıca sürdürülebilirliğin en önemli sacayaklarından birini oluşturan geri dönüşümlü tekstil ürünlerinin üretiminin artırılabilmesini teminen, kullanılmış giyim ürünleri ithalatının serbest bırakılması kapsamında çalışmalarımıza devam ediyor ve tüm platformlarda beklentimizi dile getiriyoruz. Çünkü artık ürününüzün katma değeri sadece tasarımla ya da kumaşın dokusu ile ölçülmüyor; artık birçok sürdürülebilirlik denetiminden geçmek, karbon ayak izini hesaplamak ve azaltmak zorundayız. Bu kapsamda yeni bir teşvik mekanizması oluşturulmasına yönelik görüş ve önerilerimizi Ticaret Bakanlığı’na ilettik. Gelecek dönemde bu projemizin hayata geçmesi en önemli beklentilerimiz arasında yer alıyor.

Sürdürülebilirlik Olgusunu Risk Değil, Fırsat Olarak Değerlendirmeliyiz

AB’deki sürdürülebilirlik dönüşümü, tekstil sektörünü nasıl etkiliyor?

Ülkelerin iklim değişikliği ile mücadele kapasitesini artırmak hedefiyle yola çıkılan AB Yeşil Mutabakatı, yalnızca bizim sektörümüzü değil tüm sektörleri yakından ilgilendiriyor. Yeşil Mutabakat olmasa dahi iklim değişikliği sektörümüzü direkt olarak etkileyecek bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Süreç içinde üyelerimize karbon ölçümleri ve iyi uygulama örnekleri konusunda destek olmak, üretimde verimlilik ve enerji tüketiminin azaltılmasını sağlamak gibi konularda sektör olarak topyekûn bir seferberlik başlattık. Bu kapsamda Tekstil Sektörü Sürdürülebilirlik Eylem Planı’nı açıkladık. Eylem planımız çerçevesinde AB’nin Sürdürülebilir Ürün Politikası’na yönelik bilinçlendirme çalışmalarını sektörümüz özelinde de gerçekleştiriyoruz.

Firmalarımızın sürdürülebilirliğin tüm bileşenlerine daha kolay adapte edilmesine destek veriyoruz.

Tekstil ve ham maddeleri sektörü olarak sürdürülebilirlik konusunda üyelerimizin farkındalığını geliştirmek, doğru bilgiye ve doğru uygulamalara tek elden ulaşabilecekleri güvenilir bir platform oluşturmak adına bir girişim başlattık. Ayrıca sürdürülebilirliği ülkemizde geniş kapsamda değerlendiren ilk sektör olarak firmaların üretimden yönetim birimlerine kadar tüm platformlarını kapsayıcı nitelikte bir rehber hazırladık. Böylece firmalarımızın sürdürülebilirliğin tüm bileşenlerine daha kolay adapte edilmesine destek veriyoruz. Sürdürülebilirlik konusunda hazır giyim sektörümüz ile IPA III Projesi yürütüyoruz. Diğer yandan İstanbul Kalkınma Ajansı’na sunmak üzere sürdürülebilir tekstillere yönelik bir projeye devam ediyoruz. Sürdürülebilirlik konularına ilişkin Sürdürülebilir Tekstiller UR-GE Projesi’ni hayata geçiriyoruz.

Tekstil Sektörü Sürdürülebilirlik Eylem Planı nasıl bir dönüşüm hedefliyor?

Rekabetçiliğin hızla arttığı günümüzde, sektörün küresel gücünü daha da artırabilmesi için yeni başarı hikâyeleri yazmak zorundayız. Türkiye İhracatçılar Meclisi öncülüğünde hazırladığımız Tekstil Sektörü Sürdürülebilirlik Eylem Planı ile birçok konuda bakanlıklarımız ile iş birliği yapıyoruz. Eylem planı kapsamında somut projeler gerçekleştirerek sürdürülebilirliği sektörümüzde tabana yaymayı ve ihracatta öncü olduğumuz gibi bu konuda da öncü olmayı hedefliyoruz. Sürdürülebilirlik olgusunu bir risk değil, dönüşüm süreci olarak görmeli ve fırsat olarak değerlendirmeliyiz. Bu hedefler ancak kamu-özel sektör iş birliği ortak vizyonu ile başarıya ulaşabilir. Tarım ve Orman Bakanlığımız ile organik pamuk üretiminin daha fazla teşvik edilmesi için pamuk prim fark desteğinin ve üretim alanlarının artırılması çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Ticaret Bakanlığımız ile sektörümüzün sürdürülebilirlik politikaları üzerinde ayrı bir destek mekanizması oluşturması için girişimlerde bulunuyoruz. Tekstil; ham madde, su, enerji ve kimyasal kullanımı açısından yoğun bir sektör olması sebebiyle çevresel açıdan iyileştirmeler yapıldığında dünya kaynaklarının sürdürülebilir olmasında en büyük etkisi olacak üçüncü sektör konumunda. Ayrıca sektörümüzdeki birçok küresel marka, 3Rs (Reduce-atıkları azaltma, Reuse-yeniden kullanma, Recycle-geri dönüştürme) prensibini benimseyerek 2025 yılına kadar tüm üretimlerini sürdürülebilir tedarik zinciri ve sıfır atık politikası ile gerçekleştireceklerini taahhüt ediyor. 2025 yılından itibaren sürdürülebilirlik hikâyesi olmayan işletmelerin tedarik zincirinden çıkarılması planlanıyor.

Total
0
Paylaşım