fbpx

Ülke Tamam da İklimi Kim Yönetecek?

Türkiye 2023 Genel Seçimleri’ne günler kaldı, ittifaklar ve siyasal partiler seçim beyannameleri üzerinde aylardır çalışıyor. Ardı ardına yaşanan doğal afetler sonrası, Türkiye’yi yönetmeye aday olan siyasi partilerin, her geçen gün büyüyen iklim krizini nasıl yönetecekleri ise merak konusu.

Bugün doğa olaylarını afet boyutunda yaşamamızın en büyük sebebi; insan faaliyetleri. Ve artık fazladan bir ağacın dâhi kesilmesi, sadece bir ağacın kesilmesi meselesi değil… Ve biz, işte o tek bir ağaç için bireysel çabalarımızın yanında, hükümetler arası iş birlikleriyle, şirketler bazında atılacak hamlelerle mücadele edebiliriz.

Selin Sayar Tekkuş

Yazının tamamına Sürdürülebilir Üretim dergisinin 10. sayısından (Mayıs-Haziran 2023) ulaşabilirsiniz.

Total
0
Paylaşım
Benzer İçerikler
Oku

Bir İhtimal Daha Var…

Binlerce yıllık üretim ve inanç kültürünün kaynağı olan zeytin ve zeytin ağaçları, bugün Türkiye’de, madencilik faaliyetlerinin yürütülmesi için “taşınma” riskiyle karşı karşıya. Bakanlık, “ağaçlar kesilmeyecek” dese de zeytin sahalarının taşınması da çevreciler tarafından kabul edilebilir bir seçenek olarak görülmüyor.
Oku

Savaşlar ve Eşitsizliklerin Gölgesinde “Yaz Tatili” Başlıyor

Savaşın yıkıntıları arasında sığınak hâline getirilen okullar, yerinden edilerek kaçakçıların ve terör örgütlerinin sömürüsüne maruz kalan öğrenciler, mevsimlik tarım işçisi olarak çalıştırılan çocuklar… Yaklaşan yaz tatili, onlar için artık hiçbir şey ifade etmiyor…
Oku

İklim Krizi Sokağın Gündeminde (mi?)

Ekonomik kriz mi, yoksa iklim krizi mi hayatınızı daha çok etkiliyor? Geçim sıkıntısı yaşayan birçok kişi için, bu sorunun cevabı “ekonomik kriz” olsa da atladığımız büyük bir gerçeklik var; o da iklim krizi ve ekonomik değişkenler arasındaki güçlü bağlantı.
Oku

Seçimlere Giderken ABD’nin İklim Karnesi

Kasım ayında gerçekleşecek ABD başkanlık seçimlerine giderken önceki dönemlerde iklim kriziyle mücadelede ne gibi adımlar atılmış tekrar gözden geçirmekte fayda var. Zira ABD’de her konuda atılan adımların tüm dünyayı ilgilendiren sonuçlar doğurduğunu iddia etmek yanlış olmayacaktır.