Dünyayı, 190’dan fazla ülke bir araya gelerek, 25 toplantıdan sonra dünyayı ikna etmeyi başardı. Paris İklim Antlaşması ile aralarında Türkiye’nin de olduğu 190 ülkenin imzalarıyla ilk adım atıldı. 31 Ekim-12 Kasım 2021 tarihleri arasında yapılacak olan (siz bu yazıyı okurken zirve devam ediyor veya tamamlanmış olabilir) COP 26 İklim Zirvesi’ne hazırlık yapan tüm ülkeler, yaptıklarını ortaya koyacaklar. Dünyadaki, Yeşil Mutabakat hareketliliğinin nedeni de de bu. Çünkü Birleşmiş Milletler’in yayımladığı rapor, imzacı ülkelerin taahhütlerini, istenen hız ve kararlılıkta yerine getirmediklerini gösterdi. BM Raporu’na göre, yoksul ülkeler yeterince çalışmazken, zenginler de yoksullara yardım etmiyor. Yine de zengin ülkelerin bu konuda biraz daha aktif ve akıllı davrandıkları belirtiliyor.
Rapor; AB, Japonya, İngiltere, ABD ve Çin’in bu konuda en fazla gayret içinde olduğunu ortaya koydu. Ayrıca Çin’in, “Diğer ülkeler kirletti. Daha ben yeterince kirletmeden önümü kesiyorlar.” gibi baktığını, Avustralya’nın ise bunun dışında kalıp, durumdan yararlanmaya çalıştığını ve birtakım ülkelerin ise hiçbir şey yapmadığı konusunda uyarıyor. Yeşil Mutabakat konusunda, en hızlının AB olduğunu ortaya koyan BM Raporu, AB’nin durumun farkına vararak, kendi içinde plan kurguladığını belirtiyor.
Her Şey Sistemi İşletmek İçin
AB, “Bu işi kendi içimde, asil bir gaye ile yapıyorum.” diyordu. Önce, “Kirleten öder” ilkesine dayalı, Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) adıyla bir sistem kuruldu. Az kirletene beyaz sertifika verecek olan sistem, kirletme kriterinin üstünde kirleten, kara sertifikadan vergi almayı öngörüyordu. Ancak sistemin işlemediği saptandı.
Beyaz sertifikalı ülke, “Bana haksızlık yapıyorsun, rakibim mevzuatı gevşeterek, avantaj sağlıyor. Ben de fabrikamı Hindistan’a kurar ve Yeşil Mutabakat’a uymayan ülkeye giderim.” dedi.
Sistemden kaçışın dünyayı tehlikeye attığı ve bu durumda Paris İklim Antlaşması’nın işe yaramayacağı görüldü. Üçüncü ülkelerin bunu yapmaması büyük haksızlık olarak değerlendirilerek, “Kirlettikleri oranda parayı, AB olarak ben alacağım” uygulamasına, Sınırda Vergi Uygulaması denildi.
Devlet Almazsa, Vergiyi AB Alır
Sınırda Vergi Uygulaması söz gelimi Türkiye’ye, “AB ile uyumlu ETS sistemini kur, normların üzerindeki şirketten tahsilat yap. Vergiyi sen almazsan, ben alırım.” mesajı veriyor.
Sınırda Vergi Uygulaması’nın gümrük vergisine etki yapması bekleniyor. Kendi ithalatçısına da “Türkiye’den alıyorsan, bu kadar vergiyi vereceksin.” diyor. Bir ürünü siz 100’e, Vietnam 110’a satarken, avantajlıydınız. Size 20 karbon vergisi getirilince, yeni fiyat değerlendirmesinde Vietnam daha temiz ise sizden ucuz kalacak. Talep, temiz olan ürüne kanalize olacak.
Sınırda Karbon Düzenlemesinin Etkisi
Normların üzerinde karbon salımı olan ülke, bu şekilde piyasa dışı bırakılacak. Ya uyacak ya da cezalandırılacaksınız. Şu an ceza vergi. Bir sonraki aşama da ülkeleri tamamen ticaret sistemi dışında bırakmak. Yani, yeni dünya düzeninde, yeşil üretim yapamıyorsanız, hiç satamayacaksınız.
Paris İklim Anlaşması, Meclis’ten geçti. Şimdi rasyonel bir hedef açıklanmalı. Bu hedeflere ulaşmak için somut bir planı ve finansmanı da ortaya koymak lazım.
Ne Yapmalı?
BM’nin de açıkladığı gibi, ülkeler ya bu sisteme geçecek, ya da dünya batacak, başka yolu yok. Ülkeler nasıl konumlanıyor? Türkiye, 7 Ekim 2021’de Paris İklim Anlaşması’nı TBMM’den geçirerek, anlaşmaya resmen taraf oldu. Bir de “Boş ver” diyen, birinci kısım var. Aşı olmayıp bekleyenler gibi ikinci olarak da akıllı davranıp, bunun kaçınılmaz olduğunu gören; beş yıl sonra suratına şamar yiyip mecbur kalmaktansa, bugünden hazırlananlar var. Özel sektör de TOBB’un meclisleri de durumun aciliyetinin farkında. Fakat firmaların gayretleriyle tek tek yapılacak bir iş değil bu.
ABD gibi bir ülke bile planlama yapıyor. Önce devlet plan yapıp, yol gösterecek, özel sektör de buna uyacak.
Yeşil Mutabakat’ın Maliyeti
Bu dönüşümün bir de maliyeti var. Örneğin Yeşil Mutabakat ile evinizin ısıtma fiyatı yükselecek. Emtia, konut ve yakıt fiyatları da artacak. AB sırf bu nedenle, bütçesine yeşil sosyal fon ve vatandaşı koruyacak, sosyal önlemler getirdi. Yeşil üretime ise teşvik mekanizmaları koydu.
Somut Ne Yapmalı?
- Paris Antlaşması Meclis’ten geçti. Şimdi rasyonel bir hedef açıklanmalı.
- Bu hedeflere ulaşmak için somut bir planı ve finansmanı da ortaya koymak lazım. Yeşil vergi getirilmeli. Devletin bu finansman için de bir planı olmalı.
- Planı yapmak yetmez. Ciddi şekilde uygulatmak da gerekecek. Hem şirketlerin hem de devletin kendi uygulaması ve izlemesi gerekir.
- AB’deki örneklerde olduğu gibi, şirket şirket gezip, bilgilendirilme yapılıp, eyleme geçilmesi gerekiyor.
- Türkiye’nin hem teknoloji transferi hem de hızlı refleksle kanalları açık tutmaya ihtiyacı var. Aksi takdirde tren hızla gidiyor.