Enerji, modern dünyanın kalbinde atıyor; tüm sistemlerimizin, süreçlerimizin ve yaşam tarzlarımızın arkasındaki görünmez güç. Bu güç kaynağı, yaşamı sürdürebilmek için hayati bir öneme sahipken aynı zamanda insanlık tarihinin en büyük zorluklarından birine de ev sahipliği yapıyor: sürdürülebilirlik. İşte bu noktada yapay zekâ hem bir fırsat hem de bir meydan okuma olarak karşımıza çıkıyor. Günümüzde yapay zekâ, artık birçok endüstride devrim yaratan bir teknoloji olarak anılıyor. Otomatikleştirilmiş süreçlerden akıllı karar verme sistemlerine kadar, iş yapış şeklimizi köklü bir şekilde değiştiriyor. Ancak bu hızlı gelişim, beraberinde yüksek enerji tüketimi gibi bir sorunu da beraberinde getiriyor. Sürdürülebilirlik perspektifinden değerlendirildiğinde, bu durum hem çevresel etkileri artırıyor hem de enerji kaynaklarının verimli kullanılmasını zorlaştırıyor.
Yazının tamamına Sürdürülebilir Üretim dergisinin 19. sayısından (Kasım-Aralık 2024) ulaşabilirsiniz.