Yeşil söylemler manşetleri süslerken, satışları patlatan gerçek neden yakıt ekonomisi çıktı. Türkiye’deki elektrikli araç satışlarındaki hızlı yükselişi, iklim endişeleri değil ekonomik kaygılar besliyor. Tüketici için yeşil dönüşümün adı aslında tasarruf.
Elektrikli araç satışları 2025’in ilk yedi ayında büyük bir ivme yakaladı. Ocak-temmuz döneminde elektrikli araç satışları dünya genelinde 2024’e göre yüzde 27 artışla 10,7 milyon olarak gerçekleşti. Aynı dönemde, Türkiye’de elektrikli otomobil satış sayısı da 103 bin 310’a yükselirken, elektrikli araçların toplam pazar içindeki payı da yüzde 17,9’a çıktı. Avrupa kıtasında ise yılın ilk yarısında elektrikli otomobil satışı bu yıl ilk kez 1 milyonu aşarak bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 25 artarak 1 milyon 193 bin 397’ye ulaştı.
Türkiye’nin satış rakamları incelendiğinde bir önceki yılın ocak-temmuz dönemine göre “tam elektrikli” otomobil satışlarındaki büyüme oranının yüzde 146,9 olması dikkat çekti. Aylık
TÜİK’in verilere göre, 2015’te sadece 565 adet olan elektrikli otomobil sayısının, 10 yıl içinde yaklaşık 290 bine çıkması, elektrikli dönüşümü gözler önüne seriyor. EV’nin toplam otomobiller içindeki payı ise sadece 7 ayda 0,6 puan arttı ve yüzde 1,1 seviyesinden temmuzda yüzde 1,7’ye çıktı.
Küresel BEV Satışları %33 Büyüdü
PwC’nin 2025’in ikinci çeyreğini kapsayan elektrikli araç satış raporu, küresel ölçekteki büyümeyi net bir şekilde ortaya koyuyor. Rapora göre, küresel BEV (Bataryalı Elektrikli Araç) satışları 2025’in ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 33 artış gösterdi. Analize göre, satılan otomobillerin yaklaşık beşte biri BEV sınıfına girdi. Bu büyümenin en büyük kaynağı ise, küresel BEV satışlarının neredeyse üçte ikisini gerçekleştiren Çin oldu.
Yılın ilk altı ayında Çin’deki BEV satışları 2024’e göre yüzde 47 artarken, Avrupa’nın ilk beş büyük pazarında yıllık artış yüzde 25 oldu. Almanya’da BEV satışları 2025’in ilk yarısında yüzde 35 yükseldi. Almanya’nın hızlı büyümesine rağmen, BEV araçların pazar payı açısından yüzde 22 ile liderlik İngiltere’deydi.
ABD pazarı ise küresel trendin tersine hareket ederek 2025’in ikinci çeyreğinde yıllık bazda yüzde 3 düşüş kaydetti. Türkiye’de ise tablo dikkat çekici: 2025’in ilk yarısında BEV satışları 2024’e göre yüzde 132 arttı. Daha da çarpıcı olan ise PHEV satışlarında görülen neredeyse yüzde 400’lük yükseliş.
Diğer araç satışlarında en hızlı gerileme Türkiye’de
Türkiye ayrıca, BEV, PHEV ve hibrit dışındaki yani benzinli ve dizel gibi içten yanmalı motorlu araçların oranında yüzde 24,5 ile en hızlı gerilemeyi yaşayan ülke oldu. Avrupa’da bu oran Almanya’da yüzde 26, Fransa’da yüzde 33, İtalya’da yüzde 19, İspanya’da yüzde 12 ve İngiltere’de yüzde 22 düşüş olarak kaydedildi.
Türkiye’nin şarj ağı büyüyor
Elektrikli araç satışlarındaki artış kadar küresel elektrikli araç (EV) şarj noktalarının da yaygınlaşmasında da görülüyor. Enerji danışmanlık şirketi Wood Mackenzie’nin Elektrikli Araç Şarj Altyapısı Tahmini raporuna göre, küresel elektrikli araç şarj noktalarının 2026-2040 döneminde yıllık yüzde 12,3 büyümeyle 206 milyonun üzerine çıkması öngörülüyor. 2040’a kadar 133 milyon noktaya ulaşması beklenen konut şarjı ünitelerinin, küresel pazarda en baskın alan olmaya devam edeceği belirtiliyor. Küresel şarj altyapısı harcamalarının da aynı dönemde yıllık yüzde 8 artışla 2040’ta 300 milyar dolara çıkması bekleniyor.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) temmuz ayına ilişkin “Şarj Hizmeti Piyasası Aylık İstatistikleri” raporu, Türkiye’deki elektrikli araç şarj soketi sayısının bir önceki aya göre yaklaşık yüzde 4 artarak 32 bin 682’ye yükseldiğini gösteriyor.
İlk neden yakıt maliyeti
Batarya menzilleri kadar kamusal şarj adetleri de tüketicilerin elektrikli araç tercihlerinde önemli bir kriter. Küresel pazarda olduğu gibi Türkiye’de de şarj altyapısının yaygınlaştırılması pazarın sürdürülebilir büyümesi için kritik öneme sahip. Çünkü Deloitte’nin otomotiv sektörüne yön veren tüketici eğilimleriyle ilgili araştırmasına göre Türkiye’deki elektrikli araç almayı planlayan tüketicinin ilk tercih nedeni yakıt maliyeti. Elektrikli araç tercihlerinde iklim değişikliği endişesi Türkiye’de ilk beşe dahi girmiyor. Elektrikli araçların düşük yakıt maliyetleri, dünyada da tercih edilebilirlik için önemli bir kriter fakat ilk beş neden arasında fosil yakıtlı araçların saldığı emisyon oranları da bulunuyor.
İklim hassasiyeti gelirle bağlantılı
Veriler, Türkiye’de elektrikli araçların giderek yaygınlaştığını ve özel bir tercih olmaktan çıkarak daha çok kullanıcı tarafından benimsenmeye başladığını gösteriyor. Bu süreçte, tüketici tercihlerini ekonomik faktörlerin belirleyici olduğu, çevresel kaygıların ise henüz öncelikli bir motivasyon haline gelmediği görülüyor. Uzmanlara göre, iklim odaklı hassasiyetlerin artması için gelir seviyelerinin yükselmesi ve tüketici davranışlarının bu yönde evrilmesi gerekiyor. Bu trendi Avrupa’da da bölgesel bazda farklılık gösterdiği belirtilirken Kuzey ülkelerindeki satışlara dikkat çekiliyor.
EV’de üç ülke öncü
Uluslararası Temiz Ulaşım Konseyi’nin (ICCT) son araştırmasına göre, Danimarka, İsveç ve Finlandiya 2025’in ilk beş ayında Avrupa’nın elektrikli araç pazarında lider konumda yer aldı. Araştırma, bu üç ülkede yeni binek araç kayıtlarında elektrikli araçların payının Avrupa ortalamasının oldukça üzerinde olduğunu ortaya koyuyor.
ICCT raporuna göre, Danimarka elektrikli araç alımında doğrudan nakit teşvik yerine vergi muafiyetini tercih eden az sayıda Avrupa ülkesinden biri. Ayrıca, bu üç ülkenin başarısının yalnızca ekonomik teşviklerle sınırlı olmadığı; gelişmiş şarj altyapısı, geniş model çeşitliliği, kurumsal filoların dönüşümü ve tüketicilerin elektrikli mobiliteye gösterdiği yoğun ilgi sayesinde elde edildiği vurgulanıyor.