Tarım ve hayvancılığın yarattığı devasa karbon ayak izi, salınan sera gazlarının birikimiyle ekosistemleri zor durumda bırakıyor. Yakıt tüketen makineler, kimyasal gübre üretimi ve hayvansal sindirim süreçleri, atmosferde karbondioksit (CO₂) ve metan gibi güçlü sera gazlarını çoğaltıyor. Fakat üretim zincirinde sadece karbon salımına neden olan uygulamalar değil, doğanın kendine özgü dengeleyici mekanizmaları da var. Bazı gıdalar üretim süreçlerinde salınan karbon miktarını aşarak fazladan karbonu hapsedebiliyor. Bu karbon-negatif özellik hem iklim dengesine katkı sağlamak hem de sürdürülebilir beslenme stratejilerini güçlendirmek açısından büyük önem taşıyor. Karbon-negatif gıdalar, yenilikçi üretim yöntemleri ve yerel tedarik zincirleriyle, atmosferdeki karbon fazlasını azaltarak çevreye olumlu bir etki sunuyor.
Yazının tamamına Sürdürülebilir Üretim dergisinin 21. sayısından (Mart-Nisan 2025) ulaşabilirsiniz.
