İklim Davalarıyla Aranan Adalet

Hükûmetleri ve şirketleri iklim değişikliğiyle mücadelede sorumlu tutmak ve hesap vermelerini sağlamak üzere açılan “iklim davaları”, her geçen gün artıyor. İklim kriziyle bağlantılı vakaların yargıya taşınması, yarattıkları stratejik etkiler açısından da önem taşıyor.

Yaklaşan gıda krizi, azalan su kaynakları, artan karbon salımları derken dünya, 2023 itibarıyla ulaşılması gereken 17 küresel hedeften saptı. Hükûmetler ve özel sektörün dâhil olmadığı, sanayinin akademiyle iş birliği yapmadığı, fosil yakıtlardan çıkış için tüm kurumların ortak duruş sergilemediği bir düzende bireysel çabalar, amacına ulaşmıyor.

Selin Sayar Tekkuş

Yazının tamamına Sürdürülebilir Üretim dergisinin 13. sayısından (Kasım-Aralık 2023) ulaşabilirsiniz.

Total
0
Paylaşım
Benzer İçerikler
Oku

Raporlamada “Şeffaflık” Dönemi

Şirket proje ve faaliyetlerinin, çevreye ve insan yaşamına zarar vermeyen, enerji kaynaklarını dengeli şekilde kullanacak bir çalışma sistemine sahip olup olmadığını gösteren sürdürülebilirlik raporları, “şeffaflık, güvenilirlik ve erişilebilirlik” kriterlerini tescilleyen bir güvence olarak görülüyor.
Oku

143 milyon İklim Mültecisi Nereye Gidecek?

Küresel karbon emisyonunda payları yok denecek kadar az olan kırılgan ve yoksul ülkeler, bugün iklim krizinin en ağır bedellerini ödüyor. Bu kıyımın gerçek sorumlusu olarak görülen zengin ülkeler ise “kayıp ve hasarı” telafi için adım atmaktan dahi imtina ediyor. Böyle giderse doğal afetler, 30 yıl içinde milyonlarca insanı yerinden edecek?