Yeşil dönüşümün Türkiye’de, muhtemelen diğer ülkelerden daha hızlı olacağını söyleyen IVY Decarb Marketplace’in CEO’su Javier Bernal, Sürdürülebilir Üretim Editörü Neslihan Böle’ye sektörün dönüşüm potansiyelini anlattı.
Garanti BBVA, düzenlediği bir etkinlikle, Türk tekstil ve hazır giyim sektöründe sürdürülebilir dönüşümü güçlendirmek amacıyla Ivy Decarb Marketplace ile yaptığı iş birliğini duyurdu. Etkinlikte, sektör paydaşları ve markalar bir araya gelerek karbon nötr üretime geçiş sürecinde finansman, teknoloji ve iş birliklerinin rolünü konuştu. İHKİB (İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği), İTHİB (İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği) ve TİM (Türkiye İhracatçılar Meclisi) ve TEMSAD temsilcilerinin yanı sıra Avrupa markalarının temsilcileri ile yerel üreticiler katıldığı etkinlikte; Ivy Decarb Marketplace CEO’su Javier Bernal ile bir araya geldik.
Garanti BBVA’da uzun yıllar önemli görevler üstlendikten sonra ayrılıp yeni bir platform kurdunuz. Bu girişimi hayata geçirme kararı nasıl aldınız?
İşten ayrıldıktan sonra geçen yıl Garanti BBVA’nın sürdürülebilirlik ekibiyle görüşmeye başladım. Zaten geçmişte orada da çalışıyordum ve tekstil sektörüne yabancı değildim. 2021 yılından itibaren finans ve sürdürülebilirlik konusunda çalışma kararı aldım. Bu sebeple bazı büyük tekstil şirketleri ve finans şirketleri ile çalışmaya başladım. Aklımda hep “Acaba tekstil sektörünün dönüşümünü nasıl destekleyebilirim? Sektör nasıl daha sürdürülebilir bir modele geçebilir?” düşünceleri vardı. Sonrasında birçok şirketle ve paydaşla bir araya geldik. Ve nihayetinde bir platform konsepti fikri oluştu. Platform sayesinde makine üreticileri, tekstil üreticileri ve finans kuruluşlarını bir araya getiriyoruz.
Tekstil, tüm dünyanın sürdürülebilirliğini etkileyen önemli bir sektör. Sektörün dönüşümünde siz nasıl bir yol izleyeceksiniz?
Sürdürülebilirlik çok karmaşık ve geniş bir konu. Şunu söyleyebilirim ki, bütün sektörlerde sürdürülebilirliği olumlu etkileyecek noktalardan biri makinelerin yenilenmesi. Çünkü makineler, birçok sektörde çok uzun yıllar sonra yenileniyor. Yeni makineler ise son teknolojilerle çok daha verimli sonuçlar veriyor. Biz Ivy Decarb olarak teknik notlarımız, metriklerimiz, ölçümlerimizle eski ve yeni makinelerin etkisini ölçmeye çalışıyoruz. Tekstil üreticileri makinelerini yeniledikleri zaman, biz hem bunun öncesindeki hem de sonrasındaki etkiyi ölçebileceğiz. Mesela önce tekstil üreticilerinin sürdürülebilirlik açısından yatırım ortalamasını hesapladık. Yatırım aralığı, yarım milyon eurodan 5 milyon euroya kadar değişebiliyor. İçinde yeşil enerji, materyaller, malzemeler ve makine yenilenmeleriyle birlikte ortalama 5 milyon euro diyebiliriz. Böyle bir yatırımla her bir 500 proje için 30 milyon ton karbon azaltabileceğiz. Sadece karbon değil, su tüketimi, elektrik tüketimi gibi metriklerin de ölçümünü yapacağız.
Türk tekstiline yönelik konuşursak, buradaki sürdürülebilirlik çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Birçok şirket bilinçli, bu dönüşümü gerçekleştirmeleri gerektiğini biliyor. Ama bu dönüşümü gerçekleştirmek için yatırım yapmanız gerekiyor. Pazarların çok fazla belirsizlik barındırdığı dönemlerde çok kolay çözüm üretilemeyeceği için biz Garanti gibi finans kuruluşlarıyla çözüm anlaşmaları yapmaya çalışıyoruz. Çünkü bunun için bir finans kurumuna ihtiyacımız oluyor. Bu dönüşümü desteklemeyi istekli kurumları bulmamız gerekiyor. Biz ilk günden itibaren Garanti’yi bulduk. Sadece sürdürülebilirlik ekipleri değil CEO nezdinde de bu desteğin verilmesi gerektiğini düşünüyorlar. Herkes böyle bir dönüşüm olması gerektiğini biliyor.
Ben eminim ki Türk tekstil sektörü bu gelişmeyi yakalayacak ve hızlıca dönüşecek. Çünkü bu sadece sürdürülebilirliği değil, aynı zamanda daha fazla verimli olmayı sağlıyor. Gayet tabii tekstil üreticisiyseniz bir yıl boyunca aldığınız yeni makineleri ödemek zor. Ancak büyük bir bankaya gittiğinizde sizi daha esnek finansman koşullarıyla destekliyorsa, o zaman makineleri almak, değiştirmek çok daha kolay. Bence bu dönüşüm Türkiye’de, muhtemelen diğer ülkelerden daha hızlı olacak. Çünkü birçok paydaş bu konuda tam taahhüt gösteriyor.
Şu anda kaç ülkede varsınız ve hangi ülkeleri hedefliyorsunuz?
Şu anda Bangladeş’te, Hindistan’da, Türkiye’de ve İspanya’da faaliyetlerimiz var. Sonraki iki ülke ekimde İtalya, kasımda Çin şeklinde olacak. Bu yıl Fas’ta ve Vietnam’da da faaliyetlerimizi başlatacağız. Önümüzdeki yıl için Hindistan, Bangladeş’te olacak. Sonrasında Pakistan, Endonezya, Malezya gelecek. Güney Amerika, Meksika ve Amerika’ya da önümüzdeki yıl gideceğiz.
Hem büyük hem zor bir pazar olarak Çin’de nasıl bir yol izlemeyi düşünüyorsunuz?
Avrupa’da -Türkiye hariç- köklü ve büyük markalardan yaklaşık 1000 makine üreticisi var. Türkiye’de 400 kadar makine üreticisi olduğunu söyleyebiliriz. Hindistan’da da 400-500 tane makine üreticisi var. Fakat Çin’de 2500! Peki biz Ivy Decarb Marketplace olarak Çin’de ne yapacağız? Platformu Çin’e öylesine açmayacağız. Bir elemeden geçireceğiz. Örneğin makine üreticilerinin kalifiye olmaları konusunda çok titiz davranıyoruz. TEMSAD’ın oradaki eşdeğer birliğiyle konuşmaya başladık. Platforma üye olmak için eğer makine üreticisiyseniz çok fazla kriteri karşılamanız gerekiyor.
Türk tekstil sektörü için Avrupa Birliği en büyük ticari partneri ve SKDM’ye uyum çok önemli. Bu sürece nasıl katkıda bulunacaksınız?
Hiç kimse etkiyi ölçmüyor. Biz bütün bu verileri toplayacağız. Tek bir yerde olacak ve bu verileri bütün paydaşlarla paylaşacağız. O sebeple Avrupa topluluğu, kurumları, Ivy’den haberdar oldukları zaman bizimle anlaşmalar yapmak isteyecekler. Çünkü etkiyi ölçmek nasıl dönüşeceğinizi bilmek için de önemli bir unsur. Neyi oluşturduğunu bilemezseniz dönüşemezsiniz. Bağımsız kurumlara ihtiyacımız var. Biz de bağımsız bir kurumuz.
Bu platformun Türkiye’deki potansiyelini nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye’deki büyüme hedefiniz için neler söylersiniz?
Çok büyük bir yatırım ve karmaşık bir karar olacağı için başlangıçta biraz yavaş gitmek istiyoruz. İlk yıl Türkiye’de ayda 5-6 işlemle başlamayı düşünüyoruz fakat Türkiye’de çok fazla tekstil üreticisi olacağı için çok daha yüksek rakamlara ulaşacağımıza inanıyorum. Ortalama işlem büyüklüğü olarak da 2 milyon euro diyebiliriz.
“HEDEFİMİZ SÜRDÜRÜLEBİLİR FİNANSMANI 3,5 TRİLYONA ÇIKARMAK”
Etkinlikte bir konuşma yapan Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, sürdürülebilir finansın yalnızca çevresel hedefler için değil, ekonomik kalkınma için de kritik olduğunu vurguladı. Sektördeki yeşil dönüşümün finansal altyapı olmadan gerçekleşemeyeceğinin altını çizen Mahmut Akten, 2018–2025 arasında 400 milyar TL değerinde sürdürülebilir finansman sağladıklarını ve bu rakamı 2029 yılına kadar 3,5 trilyon TL’ye yükselteceklerini açıkladı.
Garanti BBVA ve IVY Decarb Marketplace iş birliğiyle hayata geçirilen model, üreticileri doğru ekipmanla buluştururken finansmana dijital kanallardan erişim olanağı sağlıyor. Öte yandan yatırımların çevresel etkilerinin platform üzerinden izlenebilmesi ise sürece şeffaflık ve hız katıyor.