Sürdürülebilir Üretimde Biyoteknolojinin Rolü

Sürdürülebilirlik tartışmalarının arttığı bu günlerde tarımda sürdürülebilirliği, gıdada sürdürülebilirliği, sağlık ve ilaç sektöründe sürdürülebilirliği detaylarıyla tartışıyor konumdayız.

“Biyoteknoloji” terimi ilk kez Karl Ereky tarafından kullanılmıştır. Macar bir mühendis olan Karl Ereky, 1919 yılında yayımladığı “Biotechnologie der Fleisch- und Fett-Erzeugung im landwirtschaftlichen Großbetriebe” (Tarımda Büyük Ölçekli İşletmelerde Et ve Yağ Üretiminin Biyoteknolojisi) adlı kitabında bu terimi tanımlamıştır.

Ereky, tanım olarak “biyoteknoloji” terimini; “ham maddelerin biyolojik olarak sosyal açıdan faydalı ürünlere dönüştürülebildiği süreci” ifade etmek için kullandı. Bu kavram, modern biyoteknolojinin temelini oluşturan fermantasyon süreçlerini, biyoteknolojiye konu olan teknolojileri ve tarımsal üretim uygulamalarını içermekteydi. Ereky, 20. yüzyıl boyunca biyoteknolojinin, gıda ve enerji kıtlığı gibi toplumsal krizlere çözümler sağlayabileceğini öngördü. Ve Geçtiğimiz 100 yıl boyunca, 21. yüzyılda biyoteknoloji günümüz dünyası için en güçlü, en kalıcı çözümleri, kendi alanını genişleterek ve giderek güçlenerek artırmaya devam etmektedir.

Yazının tamamına Sürdürülebilir Üretim dergisinin 20. sayısından (Ocak-Şubat 2025) ulaşabilirsiniz.


Total
0
Paylaşım
Benzer İçerikler
Oku

“Finansal Koruyucu Hekimliğin” Kime Ne Faydası Var ki?

Önce merkez bankalarının takip edilebilir, blockchain ile çalışan dijital paraları hayatımıza hızla girecek. Bu oldukça basit. Zira banka hesaplarımızdaki paralar zaten dijital, kredi kartlarımızdaki limitler ve banka kartlarımızdakiler de öyle, geriye bir tek nakit kalıyor. Onun da ömrü hayli kısaldı!