fbpx

Yeşil Dönüşümün Öncüsü “Tekstil” Oldu

Bir süredir karbon ayak izi ölçümü için danışmanlık almaya başlayan tekstil firmaları, son yıllarda inovasyon ve AR-GE odaklı yaklaşımlarında sürdürebilirliği merkeze koymasıyla da sürdürülebilirliği ön plana çıkarıyor.

Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması’nı kabul etmesi ve COP26’nın 2050 yılını kapsayan resmî hedeflerine katılmasıyla tekstil sektörü, yeşil dönüşüm için düğmeye basan ilk sektör oldu. Temmuz ayında Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) öncülüğünde Sürdürülebilirlik Eylem Planı’nı kamuoyu ile paylaşan tekstil sektörü temsilcileri, kararlı adımlar atıyor. Planın ilk hedefine yönelik TİM Sanayide Sürdürülebilirlik Bilim Komitesi, Eylül ayında oluşturdu. Ancak bu çalışmalara tekstil sektörü oldukça aşina! Bir süredir karbon ayak izi ölçümü için danışmanlık almaya başlayan tekstil firmaları, son yıllarda inovasyon ve AR-GE odaklı yaklaşımlarında sürdürebilirliği merkeze koymasıyla da sürdürülebilirliği ön plana çıkarıyor.

Sürdürülebilir dönüşüm için adımlarını hızlandıran tekstil ve hazır giyim sektörleri, 2021 yılını 30 milyar doları aşan ihracat hacmiyle kapattı. Daha çevreci, daha yeşil ve sürdürülebilir üretimi odağına alan firmalar bir yandan bu alanlar için yatırım yaparken diğer yandan iş yapış biçiminde dönüşümün içindeler. 2023 yılı gelmeden kurumsal karbon ayak izini olabildiğince düşürmek adına adımlar atan sektör temsilcileri, COP26 kapsamında küresel ısınma ve sera gazı salımı oranlarını azaltmayı hedefliyor.

AMAÇ: SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ TABANA YAYMAK

TİM öncülüğünde hayat bulan eylem planı, Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçı Birlikleri tarafından “Sürdürülebilir Tekstil” vizyonunu tabana yaymak amacıyla hazırlandı. İhracat yapan tekstil firmaları, kalıcı bir dönüşüm sağlayarak küresel ihracattaki pazar payını daha da artırmak ve Avrupa Yeşil Mutabakatı normlarına üst düzey uyum sağlamak çabasında. Peki, tekstil ihracat ailesi, yeşil dönüşümü merkezine alıp dönüşümün fitilini ateşlerken aynı zamanda kapasite kullanımında ve ihracatta nerede?

İHRACAT, 30 MİLYAR DOLARI GEÇTİ

Küresel tekstil pazarında önemli bir oyuncu olan Türkiye’nin kapasite kullanım oranı yüzde 80’lerin üzerinde seyrediyor. Hatta pandemi, küresel ekonomide yaşanan sorunlar, ham madde sıkıntısı ve yüksek navlunlara göğüs geren tekstil sektörü iç ve dış talebe anlık yetişmekte kararlı. Bu dinamizm ise Türkiye’nin değer bazında tekstil ve hazır giyim ihracat birim değerinde, kilogram bazında 60-100 dolar aralığında bir potansiyele sahip olmasının önünü açıyor.


Bununla beraber arz kaynaklı sorunlar nedeniyle küresel ölçekte pamuk fiyatlarında yaşanan artışın yanı sıra iplik ve boya gibi sektörün diğer önemli girdilerinin fiyatlarında son dönemde kaydedilen yükselişlerin olduğunu da belirtmek gerekir. Sektörde maliyet artışlarının hızlanmasına neden olan tüm bu gelişmelere rağmen sektör ihracatı 30 milyar doları, tüm sektörlerdeki Türkiye’nin ihracatı ise 200 milyar doları aşmış durumda.

Güvenlik Kurumu istatistiklerine göre 38 bin 590 firma hazır giyim sektöründe faaliyet gösterirken İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri’nin (İHKİB) verilerine göre bu şirketlerin 18 bin 627’si ihracat yapıyor.

38 BİNDEN FAZLA ŞİRKET VAR

Hazır giyim sektöründe faaliyet gösteren şirket sayısı, Sosyal Güvenlik Kurumu istatistiklerine göre 38 bin 590. İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri (İHKİB) verilerine göre bu şirketlerin 18 bin 627’si ihracat yapan firmalardan oluşuyor. 2021’in Ocak-Kasım döneminde 18,44 milyar dolar hazır giyim ihracatı gerçekleştiren şirketler, geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 19,3 oranında ihracatını artırdı.

Sektörün 2021 yılında en fazla ihracat yaptığı ülke sıralamasında ilk üçte Almanya, İspanya ve İngiltere yer alıyor. Bu üç ülkeyi Hollanda ve Fransa takip ediyor. Sırasıyla ABD, İtalya, Irak, İsrail ve Danimarka Türkiye’nin hazır giyim ve konfeksiyon ihracatında diğer önde gelen pazarları oluşturuyor.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektör Meclisi Başkanı Şeref Fayat, H&M ve Inditex gibi firmaların Yeşil Mutabakat öncesi, tedarikte bulunduğu her ülkeden sürdürülebilir üretim noktasında standartlar istediğini söylüyor.

TÜRKİYE ÖNDE

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektör Meclisi Başkanı Şeref Fayat, H&M ve Inditex gibi firmaların Yeşil Mutabakat öncesi, tedarikte bulunduğu her ülkeden sürdürülebilir üretim noktasında standartlar istediğini söylüyor. Karbon ayak izi vergisinde tekstil ve hazır giyim sektörlerinin, öncelikli sektörler arasında olmadığını belirten Fayat, büyük alıcıların 2023’ten itibaren bunu talep etmeye başladıklarını da ifade ediyor. Türkiye hazır giyim sektörünün bu kapsamda çalışmalarını hızlandırdığına da dikkat çeken Şeref Fayat: “Daha az su, dönüştürülebilir ürün kullanımı ve fosil yakıtların azaltılmasının yanı sıra çalışmaların sonuçlarını ölçmek üzere özel şirketler, karbon ayak izini ölçmek için danışmanlık almaya başladı. Bu konuda rakip ülkelerle kıyaslandığında en önde olan ülke Türkiye’dir.” açıklamasında bulundu.

Firmalar, 2023 gelmeden kurumsal karbon ayak izini olabildiğince düşürmeye çalışıyor. Yeşil dönüşüm kapsamında finansal destek talebinde bulunan şirketlerin bir diğer beklentisi ise Paris İklim Anlaşması kapsamında Türkiye’ye sağlanan 3 milyar 157 milyon dolarlık kaynağın özel sektöre kullandırılacak 1 milyar 150 milyon dolarlık kısmından faydalanmak.

Volkan Atik | AVVA Yönetim Kurulu Başkanı

“SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK DÖNGÜSEL BİR SÜREÇTİR”

Volkan Atik

Avva Yönetim Kurulu Başkanı Volkan Atik, rekabetin sürdürülebilir olması için iç yapının da sürdürülebilir olması gerektiğine dikkat çekiyor. İhracatın dönüştürülebilir yeni hedeflere doğru ilerlediğini vurgulayan Volkan Atik, çevreyi kirletmeyen, kaynakların tüketimini minimuma indiren üretim teknolojilerine önem verdiklerini belirtti. Atik: “Tekstil sektörünün gündeminde geri dönüştürülmüş iplikler, pet şişelerden dönüştürülmüş kumaşlar gibi konular yer alıyor. Özellikle Avva olarak biz de son yıllarda doğada yok olabilen materyallerle beraber geri dönüşümlü malzemelere odaklandık.” ifadelerini kullandı.

Koleksiyonlarının yarısı dönüştürülmüş olacak
Koleksiyonlarında geri dönüştürülmüş malzemelerle üretilen ürünler arasında ceket, pantolon ve gömleklerin daha ağırlıklı olduğunu aktaran Atik: “Kısa vadede koleksiyonlarımızın yarısını geri dönüştürülmüş ürünlerden hazırlamayı planlıyoruz. Doğaya uyumlu, daha az su ve enerji tüketimi yaparak üretim sürecini tamamlamak, ürünlerimizin en büyük özelliği arasında yer alıyor. Son dönemde müşterilerimizin tercih yaparken benzer ürünler arasında doğa dostu ürünleri tercih ettiğini ve bu bilincin giderek arttığını görüyoruz. Zaman içinde marka seçiminde de bu konunun tercih edilirliği etkileyeceği çok açık.” dedi.

Sürdürülebilirliğin bir döngünün bütünü olduğunu aktaran Volkan Atik: “Bizim için sürdürülebilirlik, üretimden satışa kadar giden tüm süreçleri kapsıyor. Buna kullandığımız kraft poşetler ve hediye paketleri de dâhil. Avva olarak hedefimiz tasarım odaklı ürünleri, doğru fiyat dengesinde ve kalitede müşterilerimizle buluşturmak. Günün her anında rahatlık ve konfor sunan, hayatı kolaylaştıran ürünler sunmayı amaçlıyoruz. Kaliteli ürün anlayışımızdan ödün vermeden, doğaya saygı duyan koleksiyonlara her sezon olabildiğince daha fazla yer vermek ve bunu yaparken markamızın kalite-fiyat standardını korumak hedeflerimiz arasında.” dedi.

Süleyman Orakçıoğlu | Orka Holding YKB

“KOLEKSİYONLARIN YÜZDE 30’U GERİ DÖNÜŞÜMDEN”

Süleyman Orakçıoğlu

Gelecek dönemde tekstil sektörü liderlerini özellikle ihracatta yeni standartlar bekliyor. Bu kapsamda geleceği görerek üretimde dönüşüme yeşil ışık yakan bir diğer marka ise Orka Holding. Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu: “Kullandığımız malzemeler, çevre için önem teşkil ediyor. Gelecek dönemde hayatımıza girecek standartlar var. Bu standartlara göre alım yapılacak. Dolayısıyla bundan sonra firmalar, örneğin tasarım departmanını tamamen dijitalleştirebilir. Veya üretim alanlarında daha az su kullanabilir. Bunun dışında daha az enerji kullanıp, aynı zamanda fosil yakıtları kullanmadan üretim yapabilir. Bunların hepsi birer fırsat olarak ortada duruyor.” dedi.

2025’e kadar hedef yüzde 90
Hangi sektör olursa olsun insanların ürün alması için üç tane ana unsur olduğuna dikkat çeken Orakçıoğlu: “Bu kadar rakip varken müşteri sizde neden ürün seçsin, niçin o modeli seçsin, neden alsın? O farklılığı ortaya koyabiliyorsanız o zaman o seçimlerde siz de olursunuz. Biz hep kendimize, kendimizi rakip olarak görüyoruz.” dedi. Bir ürünün satılabilir olması için o ürünün kullanıcının hayatına konfor katması gerektiğini anlatan Süleyman Orakçıoğlu: “Leke tutmayan gömlekler yaptık, ceketlerin ağırlığını 210 grama kadar indirdik. Aynı zamanda bunların formunu değiştirmeden kalıp üzerinde çalışmalar yaptık. Geliştirdiğimiz “sihirli kalıp” sayesinde kişi, kendini yüzde 20 daha zayıf ve daha uzun görebildi. Geçen yıldan itibaren koleksiyonlarımızın yüzde 30’unda, geri dönüşüme kazandırılan atık pet şişelerinden elde edilen iplikler kullanıldı. Üretimden tasarıma, lojistikten muhasebeye kadar tüm süreçlerde kaynak kullanımını azaltmak üzere Sürdürebilirlik Departmanı kurduk. Artık her departman kendi süreçlerinde bu konuda geliştirmeler yapıyor. Örneğin son iki sezondur global mağazalarımıza koleksiyon tanıtımlarını artık tamamen dijital showroom’larda sunmaya başladık. Numune servislerinde artık 3D çizim yapan platformlar sayesinde kaynak kullanımını daha aza indiriyoruz. Koleksiyonlarımızın 2025 yılında yüzde 90’ını geri dönüştürülmüş malzemelerden üretmeyi hedefliyoruz.” seklinde açıklamada bulundu.

Cüneyt Yavuz | Mavi CEO’su

“15 TON KARBON EMİSYONUNUN ÖNÜNE GEÇTİK”

Cüneyt Yavuz

Mavi ise yeşil dönüşümde ticari iş birlikleri ile süreci yönetmeleriyle öne çıkıyor. Sürdürülebilir bir gelecek için doğaya saygılı ürünler geliştirmeye devam eden marka, 30 yıllık denim uzmanlığıyla geri dönüştürülmüş plastik şişelerden ve malzemelerden jean üretiyor. Türkiye’de karbon ayak izini şeffaf bir şekilde açıklayan ilk hazır giyim markası olduklarını ifade eden Mavi CEO’su Cüneyt Yavuz: “Sürdürülebilirliğin çok uzun bir yolculuk olduğunu biliyor, yaptığımız her işe Mavi kalitesini katarak sürdürülebilirlik dönüşümümüze devam ediyoruz.” dedi.

“Daha az su ve enerji kullanarak yüzde 100 vegan materyaller ve organik, upcycle1, recycle gibi inovatif tekniklerle ürettiğimiz “Ali Blue” koleksiyonunu 2020’de iki kat büyüttük. 2021 Eylül ayında “Mavi Dönüşüm Başladı” söylemiyle Ali Blue sürdürülebilirlik stratejimizi daha da ileriye taşıdık.” diyen Mavi CEO’su Cüneyt Yavuz şu bilgileri paylaştı: “Geri dönüştürülmüş plastik şişelerden ve malzemelerden jean’ler yarattık. Yeni koleksiyonumuz Mavi Pro Sport Repreve¨’de plastik şişelerin geri dönüşümüyle üretilen Repreve¨ adındaki “recycyle” polyesteri kullandık ve 593 bin 750 plastik şişeyi geri dönüştürdük. Başka bir deyişle bu dönüşüm sayesinde yaklaşık 15 ton karbon emisyonunun önüne geçtik. Geçen yıl Coca-Cola iş ortaklığı ile pet şişeleri tişörte dönüştürdük. Koleksiyonda geri dönüştürülmüş pet, pamuk ve yüzde 100 organik pamuktan üretilen tişörtler yer aldı. Kadın ve erkekler için ayrı tasarlanan yaklaşık 50 parçalık koleksiyondaki denim ve “non denim” ürünlerin tamamı organik, geri dönüştürülmüş ve doğa dostu malzemelerle sunuldu.”

Mustafa Sürmegöz | Yünsa Genel Müdürü

“8,7 MİLYON PET ŞİŞE, KUMAŞA DÖNÜŞTÜ”

Mustafa Sürmegöz

Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için sürdürülebilir üretim konusundaki faaliyetlerini artıran Yünsa, dünyaca ünlü moda markaları için sürdürülebilir kumaş koleksiyonları tasarlıyor. Koleksiyonlarını hazırlarken sürdürülebilir moda anlayışını merkeze alan Yünsa, doğada çözünebilen çevre dostu kumaş üretiminin yanında geri dönüştürülen malzemelerden de kumaş üretimi yapıyor.

Doğayı koruyan üretim anlayışı
Üretimlerinin merkezinde çevre dostu uygulamaların sürdürülebilir çözümlerin ve inovasyonun yer aldığını belirten Yünsa Genel Müdürü Mustafa Sürmegöz: “Dünyanın en etkin geri dönüşüm firmalarından Unifi ile iş birliği yaparak atık pet şişelerin geri dönüştürülmesiyle üretilen özel REPREVE¨ elyaf karışımlı kumaşlar üretiyoruz. Bugüne kadar koleksiyonlarımızda 147 bin kilogramdan fazla REPREVE¨ elyaf kullanarak yaklaşık 8,7 milyon pet şişeyi kumaşa dönüştürdük. Böylece toplamda 2 milyon 283 bin 530 kilovat saat enerji ve 746 bin 243 litre su tasarrufu sağladık. Diğer bir deyişle 83 hanenin bir yıllık elektrik tüketimine denk gelen enerji tasarrufu veya bin 22 kişinin bir yıllık içme suyu ihtiyacı kadar da su tasarrufu sağladık.” dedi Avrupa’nın en büyük üst segment yünlü kumaş üreticisi Yünsa, sürdürülebilirlik odağında yürüttüğü çalışmasıyla önemli bir başarıya imza attı. Dünyanın en etkin geri dönüşüm firmalarından Unifi’nin verilerine göre Yünsa, koleksiyonlarında 147 bin kilogramdan fazla geri dönüştürülmüş REPREVE¨ elyaf kullanarak 8 milyon 765 bin 691 adet pet şişeyi kumaşa dönüştürdü.

Total
0
Shares
Related Posts
Oku

Elektronik Eşyaların Çevreci Dönüşümü!

Yeni bir ev kuruyorsunuz veya tamiri mümkün olmayan eski beyaz eşyanızın yerine yenilerini almak istiyorsunuz. Etiketlerdeki A+ gibi enerji tasarrufunu gösteren semboller konusunda ne kadar bilgi sahibisiniz? Ürün seçimini doğru yapmanız halinde, elektrik faturanızın yüzde 40-60 daha az gelmesi mümkün. Son zamlar ve artan elektrik faturaları sonrası, bu yazının dikkatinizi çekeceğine inanıyoruz.