fbpx

Prof. Dr. Selçuk Şirin:“Gerçek Müfredat Hayatın Kendisidir!”

“Ne olacak bu memleketin hâli? Türkiye, tam da Ahmet Hamdi Tanpınar’ın dediği gibi, evlatlarına kendisinden başka bir şeyle meşgul olmak imkânı vermiyor.” diyor Prof. Dr. Selçuk Şirin, son kitabı “Ya Adalet Ya Sefalet”te. Türkiye’nin önde gelen eğitimcilerinden biri olan Şirin’le bir araya geldik; adaletten eğitime, ekonomiden yeşil dönüşüme birçok konuyu mercek altına aldık.

Kalkınma ve eğitim ilişkisi deyince Türkiye’de akla ilk gelen akademisyenlerden biri; Prof. Dr. Selçuk Şirin… Şimdilerde yaşamına New York’ta devam eden Şirin, Anadolu’da köy kültürünün içinde yetişmiş, ülke insanının dertlerini iyi sentezleyen ve bu sorunlara yeni çözüm yolları bulmak için çalışmalar yürüten bir isim. “Yetişin Gençler”, “Yetişin Çocuklar”, “Yol Ayrımındaki Türkiye”, “Bir Türkiye Hayali” ve son olarak “Ya Adalet Ya Sefalet” kitabında Şirin, Türkiye için en karmaşık gözüken meselelere, somut örneklerle yeni reçeteler sunuyor ve hepimize ders niteliğinde önemli bir mesaj veriyor: “Ya sefalette ısrar edeceğiz ya da yeni bir hikâye yazmak için yola çıkacağız. Şimdi umutsuzluğa teslim olma zamanı değil!”

Selin Sayar Tekkuş

Yazının tamamına Sürdürülebilir Üretim dergisinin 10. sayısından (Mayıs-Haziran 2023) ulaşabilirsiniz.

Total
0
Paylaşım
Benzer İçerikler
Oku

Dünya Sigortalarını Durdurduğunda Ne Yapacağız?

Hava bir ısınıyor, bir soğuyor, sıcaklıklar çok ani biçimde değişiyor. Peki, havadaki dengesizliğin nedenleri neler? Bu yıl yağışlar mevsim normallerinde gidiyor mu? Biz merak edilenleri sorduk, Bünyamin Sürmeli namıdiğer “havayı koklayan adam” cevapladı…
Oku

“Afette Beslenme Hızlı, Etkin ve Basit Planlı Olmalı”

STK’lar, beslenme uzmanları ve şefler bir araya gelerek afet dönemlerinde beslenme ihtiyacını karşılamak üzere yeni bir proje geliştirdiler: “afet gıdaları paketi”. Fikri geliştiren isimler; UNDP İyi Niyet Elçisi, İhtiyaç Haritası Kurucusu, oyuncu Mert Fırat ve Beslenme Uzmanı Elvan Odabaşı ile projenin detaylarını konuştuk.Yaklaşık 350 bin kilometrekare alanda hasara yol açan ve 14 milyon kişiyi etkilediği düşünülen 6 Şubat depremlerinin üzerinden bir yıl geçti. Üzerinden zaman geçtikçe, afet durumunda ortaya çıkan ihtiyaçlar ve yapılan hatalar da daha net tespit edilebildi elbette. 6 Şubat depremlerinde hayatta kalan insanların ihtiyaçları arasında, soruna dönüşen konulardan birinin de beslenme olduğunu gördük. Yardım amaçlı Türkiye’nin her yerinden gönderilen gıdalar, hayati 72 saatten sonra anca bölgeye ulaştırılabildi. Ulaşan gıdaların birçoğu da dayanıksız, çabuk bozulabilecek ürünlerdi. Tonlarca ekmek, küflenerek çöpe gitti. Ulaştırılan kutuların içinde makarna, bakliyat gibi ürünler vardı. Ancak ilk 72 saatte bunları pişirebilecek su, elektrik ve ateşi bulabilmek imkânsızdı. İnsanların hayatta kalmak için yedikleri besinlerin çoğu, hızlı dışkılama ihtiyacı doğurdu ancak bölgede tuvalet bulmak bile bir süre mümkün olmadı. Oluşan her bir sorun, diğer bir soruna zemin hazırladı.
Oku

Plastiğin Peşinde Adriyatik Sahillerinde Bir Yolculuk

İtalya’nın Puglia bölgesinde doğa gözlemciliği yapan Enzo Suma, “Archeoplastica” projesiyle Adriyatik sahillerinde topladığı plastiklerin hikâyelerini, kaç senedir doğa üzerinde seyahat ettiklerini araştırıyor. Plastiğin tek kullanımlık doğasına farkındalık yaratmayı amaçlayan Suma, “Birkaç dakikalık uygulamalar için yüzyıllarca dayanacak bir malzeme kullanıyoruz.” diyor.
Oku

“İnsanlığın Geleceği Tohumda Saklı”

Sağlık ve beslenme üzerine yaptığı ezber bozan yorumlarla dikkat çeken Dr. Ümit Aktaş ile bir araya geldik. “Hastalıkların şifası ilaçta değil, doğru beslenmede” diyen Aktaş, laboratuvarda üretilen hibrit tohumların hastalıkları artırdığını söylüyor.